Telaşını soluyarak yürüyorum caddenin
Çalıyor zillerini tramvay, yarıyor kırmızı gövdesi insanları
Dalgalanarak yürüyor ayaklar granit caddede.
Karmakarışık, şıkışık, alışık
Canlı, kıpır kıpır, şıkır şıkır
Parıltılı bir Cumartesi İstiklal’de
Şile bezi pamuk şekeri elbisem efil efil
Pek bir şen şakrak Çingene müzisyenin ritmi
Ayaklarım ritmi ile dans ediyor müziğin
Uzamalı Maraş dondurması gibi, esnemeli
Parıltılı bu Cumartesi İstiklal’de
Tek kare işidir fotoğraf.
Bir öncesini bir sonrasını aratmayacak tek kare
Işığın heybetli ve mütevazi profesörü Sabit Usta
Anlatıyor Türkiye’nin üstündeki ışığı
“evkatı seviye” cetvelleri, mahalli saat farkları
Vizorüm sonsuz, zihnim ışıl ışıl…
Ayaklarım ritmi ile dans ediyor müziğin
Parıltılı bir Cumartesi İstiklal’de
Seminerin ortasında geliyor haber
Çay ocağının oradan bir çığlık
Sonra fısıltılar, tekrar bir çığlık
Karanlık yutmuş ışığı
Kül ve duman doldu sanki etraf
Şiir yandı dediler, şair kesif duman
Müzik yandı dediler, aşık kül
Yanık her yer yanık
Yandım, yanarım
Işın Güner Tuzcular
Şiirinizi çok sevdim. Tahmin edebileceğiniz gibi, Sabit hocayı, Rahmet ve saygı ile andım. Şiiriniz, Face’de de karşıma çıkınca , bu satırları yazmam vacip oldu.
Beni “NEYYA”nın tiryakisi ettiniz. Sağolun.
Tüm yazı grubunuza teşekkürler ediyoru. ve iyilikler diliyorum.
Uğur G
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim Uğur Bey. Neyya tiryakisi olmanız da bizim kazancımız. Biz teşekkür ederiz.
BeğenBeğen