Mor hırkalı genç kız
Saçları sarı, ayağında yün çoraplar ve lastikler
Hep zihnimde, özlüyorum, arıyorum bulamıyorum
Fırtınalar kopuyor içimde yükseliyor korku hortumları
Darmadağın yayılıyor bir çığlık içime
Koyu sülfür kokulu bir sessizlik
Kasabaya yürüyorum
Sessiz ve acıma dolu bakışlar üzerimde
Bakışlarını kaçırıyorlar benden
Kasketli, kır saçlı biri
Elinde dolan dolan
Karman çorman mor bir orlon ip
Gel eve götüreyim seni diyor
Haydut, sen mi kaçırdın mor hırkalı kızı
Gülüyor adı ne o kızın? Neyin olur?
Kayardı gölde, kayardık…
Mor hırkalı genç kız, külhani delikanlı.
Gölde ayaklarına tahta bağlayıp kayarlardı
Aradım, hep aradım yoklardı
Tanıdık gözlerle süzüyor beni
Uzun zamandır kimse kaymıyor diyor
Buzlar ince artık kimse kaymıyor
Eve bırakıyor beni
Nerden biliyor evimi?
Kerpiç, bakımsız bu ev…
Yabancıyım
Orta yaşlı, pasaklı bir kadın
En sevdiğin çorbayı yaptım diyor,
En sevdiğim çorba ne bilmiyorum
Boy aynasındaki buruşuk, şaşkın kadını süzüyorum
Sarkık mor hırkamı, çiçekli elbisemi çıkarıp atıyorum
Pörsük memelerimi dayıyorum aynaya
Zihnimde buzda kayan mutlu kız, yanında da külhani delikanlı…
Soğuk ayna çok soğuk
Fırtınalar kopuyor içimde yükseliyor korku hortumları
Darmadağın yayılıyor bir çığlık içime
Koyu sülfür kokulu bir sessizlik
Nerede o genç kız
Mor hırkalı
Saçları sarı, ayağında yün çoraplar ve lastikler
Işın Güner Tuzcular