Kapıda kilit, ıssız sayaç atölyesi, yemekhane, muhasebe, toplu muhabbetlerin döndüğü Necati Bey’in odası, fabrika… çıt yok.
Fırınlar sönmüş, 1000 derece ateşle kavrulan tuğlalar buz soğuğu…
Oysaki fırınlar en son kısa bir süreliğine 1. Dünya savaşının o karanlık günlerinde sönmüştü. Hemen de yanmıştı ama,
Taş kömürü bulmak güç olsa da zeytin çekirdeği yakılmış, gaz sokak lambaları, evleri aydınlatmıştı.
Dile kolay 1892 yılından beri çalışıyor makineler, dönüyor sayaçlar.
Parisli demir fabrikatörü Mösyö Şarl Jorji (Charles George) ve mühendis Anatoli Barcil’in anıları hâlâ unutulmuş köşelerde fısıldar.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e toplum belleğine kazınmış havagazı

100 yaşını kutlamaya bir yıl varken kapıya kilit vurulur mu?
Köhne, eski teknoloji, üstelik çevreyi kirletiyor dediler.
Doğal gaz daha ucuz, daha temiz dediler. Kapattılar şalterleri.
Unutuluşun kolay ülkesinde geçmişten bir silik gölge artık koskoca Gazhane.
Çöp attı mahalleli, hırsızın uğursuzun yuvası oldu, hurda deyip makine aksamını, sayaçları iki kuruşa sattılar.
Parçalayıp, parçalayıp kuşa yem ettiler.

Kısa bir zamanda bir fırın neredeyse tamamen yok oldu, üç gazometreden ikisini hurdacılar götürdü.
Ötekinin cidarını kopardılar. Sekizler, vagonlar hiçbir şey kalmadı…
Otopark, süpermarket, derken AVM yapmak istediler araziye.
istanbul’u satıyorum,satıyorum
tarihiyle birlikte…
yeni yeni apartmanlar yapıyorum
müteahhit defalar müteahhitle birlikte
istanbul’u satıyorum,satıyorum
Pislik yığını burası, hurda işte her şey dediler…
Harabe dediler, suç yuvası dediler…
bir tane alana bir tane bedava
itişip kakışmayalım beyler
hepinize çok değişik istanbullarım var.
ustam ölmüş satmak benim işimdir.
istanbul’u satıyorum,satıyorum.
Satılıyor tarihiyle, arsasıyla, makineleriyle, anılarıyla bir koca gazhane…
Girişteki geniş açıklıkta, yerde, el ustalığı işi granit taşların üzerlerinde kömür çuvalları istifleyip sattılar, araba park ettiler, asbestli fren balataları yığdılar, İETT garajı oldu çıktı yüzyıllık tarih.
Tek parçası kalmayacak, yok olup gidecek yaşamdan, belleklerden.
İtirazlar yükseldi mahalleden, çevreden.
Endüstriyel sit, kültür mirası dedi koruyucularım Çevre Gönüllüleri, tarih severler, İstanbul’u sevenler, mahalleli.

İTÜ’de Prof. Afife Batur ve öğrencileri röleve çıkardı vakit kaybetmeden.
Yok oluşa karşı, kentin belleğini korumak için mücadele başladı.
Çok uzun ve yorucuydu mücadele İstanbul’u satanlara karşı.
Etkinlikler yapıldı bahçede, hafızalarda tutmak için mekânı
2008’de Punklar toplandı, konserde yer yerinden oynadı.
You Name It I Hate It, Circuits Made Flesh, Alevi Kızlar, Yerel Halk, Truth We Defend, Kaos…
2012’de Şubat dizisinde Deli ve tayfasını ağırladı ayakta kalan fırın. Yıkık dökük, izbe olduğundan ve belki de Punklardan sonra sokak insanlarının mekânı olarak diziye de ne çok uymuştu.
İyiydi hoştu da her etkinlik sonrası tekinsiz bir karanlık kaplıyordu fabrikayı yeniden.
Kalıcı, süregelen, hep var olan bir yeri olmalıydı toplumun bilincinde.
İstanbul tarihin çeyiz sandığıdır diyen Afife Hocanın öğrencisi Mimar Kadir Topbaş belediye başkanı olunca gazhane çalışmaları yeniden hızlandı.
Derken Afife Hoca emekliye ayrıldı, Gülsün Tanyeli, Yıldız Salman, Sevim Aslan ve Deniz Aslan’ın projeleri devam etmeye başladı,
Gazometreler tekrar yapıldı, yıkık binalar onarıldı, iki kömür vagonu bile bulunup, fırına giden raylara konuldu, bahçeye endüstri atıklarından heykeller yapıldı.
Çevreyi kirleten binada iklim müzesine yolculuk tamamlandı.
Kütüphanede Afife Batur, adıyla gazhanede hep yaşıyor.
Tiyatro salonları, sergi salonları, etkinlik alanları kafelerde İstanbullu buluşuyor.
Hafızaya dair, belleğe dair etkinlikler yapılınca en çok varlığım kutsanıyor sanki.
Açılışın ilk sergilerinden Sercan Taycan’ın sergisinde sosyolojik, politik, coğrafya, mimarlık ve kent politikasının kesişiminde kentselleşmeyi sorguladı ziyaretçiler.
Habitat, Kabuk, Agora, İki Deniz Arasında …
Sahi ya nedir kentleşme?
Tarihi miras, kültürel miras, endüstriyel miras nedir?
Gazhane bunu hep sorgulamalı, sorgulatmalı.
Lambaları yaktığı gibi eskiden,
Şimdide zihinleri aydınlatmalı.
Kültüre, sanata, bilime ışık tutmalı.
Işın Güner Tuzcular