Haykırır çam, haykırır meşe
duyulmaz sesleri.
Sarılır sincap
kızılına çamın ulusuna çınarın
çıkmaz sesi.
Atar yüreği
domuzun, börtü böceğin
aldıran olmaz.
Akıtır yaşlarını gözelerinden
durmadan daha çileğe
sandal ağacı
anlaşılmaz.
Döker büyüsün diye sabrettiği
keçi boynuzunu, yaban mersinini, ahlatını
doğuma dönmüş bademiyle zeytinini
düşük yapan bir ana gibi
gözü yaşlı
kimse aldırmaz.
Ulaşamaz ışığı güneşin
hayat veren can veren
kapatır yolunu
alev yüklü kara bulutlar.
Hatırlanmaz
geçmişindeki yok oluşu
zamanın.
Kaçar derinliğine
kavrulan toprağın
kunduzu, kirpiği, köstebeği
kurtulmaktır umudu.
Arar yavrusu neşeyle
oyun olmadığını bilmez.
Oysa saklanmıştır aydınlığı zamanın
kimse anlamaz, basar deklanşöre
donar hayat.
Bir nefes eksilir apansız.
Üzülür hava üzülür su üzülür toprak
kucaklar yine de umarsız
bilinmez.
Şaşırır yolunu canlısı cansızı
kayıp giden yıldızlar gibi
fark edilmez.
Alır tablodaki yerini
rengiyle kararmış tepeler
hazin bakışlar karşısında.
Öter durur
alakargası, baykuşu, kekliği
sessiz sedasız uçuşur kelebeği
Girer kabuğuna kaplumbağası
Sümüklü böceği korunacağını sanarak.

Yuva değildir artık kovuklar
birer kömür parçası, ölüm otağı.
Yumurtada bekleşen candır
çalan kapıyı yine de
kimse açmaz.

Aniden susar orkestrası
sevgili yaz sıcağının
veda ederken erkenden
sahnedeki yerine
alkışsız boynu bükük.
Bulamaz yolunu kulisin
değiştirsin diye kostümünü yılan
sarılır içine durur
bekler ölümü.
Bakar durur
yüklü demir kanatlıya
güvercini, kumrusu, gelinciği
umudu serpiştiren.
Havalanır şahini, atmacası
yüksekteki nefese
yuvasını bulamayacağından habersiz.
Bekleşir yavrular
dönemeyecek olanı
bekleşir yine de bir umutla
ağzı açık titreyen kanatlarıyla.
Fırlar kozalağı kaçarcasına,
düşer palamutu meşenin
kucağına toprağın zamansız
Fısıldayamadan kulağa
türküsünü yaşamın.
Aldanmaz dal, aldanmaz yaprak
ama şaşkın
durduramaz yine de
uğultusunu rüzgarın.
Yağar yağmur gibi balıklar
Üstüne üstüne ateşin
yakarır
duyan olmaz.
Küle döner çaresiz
deniz çaresiz
susar görmek istemez
ihanetini dost bildiğinin.

Göğü yırtar sesi
kartalın, atmacanın
haber verircesine dostlarına
ormanın
karışarak sirenlere
çözüm olmaz.
Biter çığlıklar
susar yaşam.
Her şey şaşkın herkes suskun
döner karanlığa kızılı
dolunayın.
Kalırız sevgisiz şefkatsiz.

HAMİT ERGÜVEN