Aysel Hoşgit
Yarın 1 Mayıs. Beni aldı yine bir heyecan, içim kıpır kıpır. Çocukluğumda bahar bayramı olarak bildiğimiz, piknikler yaparak eğlendiğimiz bu günün işçi ve emekçinin dayanışma günü olduğunu, Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı’nın 1889’daki Paris Kongresi’nde “işçilerin ortak bayramı” olarak kabul edildiğini ilk gençliğimde toplumsal bilince ulaşınca öğrendim.
“bindokuzyüzyetmişyedi/unutulmaz yılın adı/bir mayıs bayramı idi/sorarlar bir gün sorarlar/sabah’ın bir sahibi var/biter bu dertler acılar/sararlar bir gün sararlar/beşyüzbin emekçi vardık/taksim meydanı’na girdik/öyle bir istanbul gördük/sorarlar bir gün sorarlar/sabah’ın bir sahibi var/biter bu dertler acılar/sararlar bir gün sararlar”
Şimdi emekliyim, çalıştığım dönemde 1 Mayıs tatil değilken, bugün beni kimse çalıştıramaz dedim ve çoğunlukla uyguladım. 2007 1 Mayısı’nda arkadaşlarım ne pahasına olursa olsun bu yıl Taksim’e çıkılacak kararı almışlardı. Patronum kesinlikle izin vermedi, ben mecburen işe gittim. O gün yasaklanan Taksim meydanına, tüm engellere ve zorluklara rağmen çıkanlar arasında sevgilim, kaybettiğim eşim yoldaşım Nihat da vardı. “77 1 Mayıs’ında orada idim, 30 yıl sonra yeniden Taksim’e çıktım ya ölsem de gam yemem hatun” demişti.
Benim kuşağım 1 Mayıs’larda büyük bedeller ödeyerek, kayıplar vererek bugünlere geldi. 1977 yılının 1 Mayıs’ında, o gün Taksim’de iddianameye göre 34 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. Ölenlerden beşi kurşunla vuruldu, 29’u izdiham sırasında nefes alamadığı için boğularak ya da ezilerek öldü. Gençliğimin en büyük travmalarından biridir bu tarih. O yıllarda İstanbul’da yaşamıyordum, sonradan o günü yaşayanların anlatımlarını her dinlediğimde yüreğimi yakmıştı. O gün unutulmadı şiirler yazıldı, ağıtlar yakıldı o güne dair. Hatta bu yazıyı yazarken bile dilimde Ruhi Su’nun “Sabahın Bir Sahibi Var” dizelerini mırıldanıyorum.
Yine 1 Mayıs geldi. Bu yıl ki talepler, istekler çok yüklü. Emekçilerin talepleri ekonomik kriz, kıdem tazminatı olacak. Çocuk istismarı, doğa talanı, sokak hayvanları, bütün canlılara özgür ve adil yaşam hakkı için alanlarda olacağız. Ben de beyaz tülbentimle “ölüm değil yaşamı savunuyoruz” şiarı ile 1 Mayıs mitingine katılacağım. Yazın emekçileri de dahil olmak üzere bütün emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum.