KEDİLİ KADIN
“Yazmasam deli olacaktım” demiş, Sait Faik.
Oysa kedili kadının delirecek takati dahi yoktu.
Hem delirse kimin umurunda olurdu ki?
Öyleyse azıcık daha delirmese iyi olacaktı.
Bir masada iki satır da o yazıverse.
Sadece kendisine
Bir de kedisine
İki satırcık
Arada sırada işte
İyi gelir içini ısıtır kedinin ve kendisinin
Yani şu kedili kadının
Kim bilir?
BELKİ
Perdesiz bir evim olacak
Pencerenin önünde bir masa
Biraz kâğıt, birkaç kalem olacak
Canım ne kadar isterse o kadar uzun kalacağım masada
Aklıma ne gelirse
Gönlümden ne geçerse
Yazacağım kâğıtlara
Kapının tam karşısında yatağım olacak
Uzanınca yatağıma denizi göreceğim
Uyurken denizi düşleyeceğim
Düşlerimin arasına deniz girecek
Uyanınca düşlerimi anlatacağım denize
Kapım ardına kadar açık olacak
Dostlarıma ve düşmanlarıma
– ki düşmanlarım olmayacak pek fazla
Davet edeceğim onları ya da en iyisi teklifsiz girecekler içeri
Biraz kahve, birkaç kurabiye
Canı çeken olursa taze demlenmiş çay pek tabii
Sohbet edeceğiz
Şayet dilerlerse anlatacaklar hikâyelerini
“yaz” diyecekler
Belki
Yazacağım
Belki
RİCA EDERİM
Boş bir masa
Bir defter
Ve bir kalem
Verebilir misiniz?
Kurulup hayatınızın orta yerine
Yazabilir miyim?
Hikâyelerinizi müsaadenizle
Benim ki pek bir sıkıcı
Üzüntü verici
Korkutucu
Kederli
Acı dolu
Sizinki tam tersidir belki
BÜYÜK İŞLER
Bizim nesil
Önce çocuklarına
Sonra anne babasına
Ve giderayak torunlarına
Bakmaktan fırsat bulursa
Büyük işler başaracaktır.
Ayşenur Baran Turan
Hem de dört tane birden. Senin içindeki saklanmış şairin sabrı kalmamış. Çok güzeller. Tebrikler.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Muhtesem! Hocam tebrik ederim. Mustafa kucukcakan vietnam
BeğenLiked by 1 kişi
Çok sağolun 😊 selamlar 🌷
BeğenBeğen
Çok güzel 👏👏👏
BeğenLiked by 1 kişi
🥰 teşekkür ederim
BeğenBeğen