Erzincan, 1908-İstanbul, 24 Ekim 1969
“Benim ruhum denizin, Ada camlarının, Boğaziçi mehtabının işlediği bir dantela değildir. Ben yirmi yaşıma kadar büyük şehir ve deniz görmedim. Fakat acunun en büyük, en temiz ve en derin halkı içinde yetiştim. Anadolu’da doğdum ve büyüdüm. Daha on beş yaşındayken saçımda ak, ciğerimde verem tahayyül ederek yazmaya heveslendiğim zamanlar oldu zannetmeyiniz. Ben edebiyata ağlayarak değil, haykırarak; şüphelenerek değil, inanarak başladım. Haykıracağım ve inandığım şeyi yazmaktan başka bir şeyi yapmaya niyetim yok…”
Cumhuriyetimizin 10.Yıl Marşı’nı yazdı. Cemal Reşit Rey besteledi. Atatürk tarafından edebiyat üzerine araştırma yapmak üzere Londra’ya gönderildi. Genellikle Atatürk sevgisi ve ulusal coşkuyla halk şiiri estetiğine bağlı şiirler yazdı.
Cumhuriyet döneminin ünlü şairlerinden Behçet Kemal Çağlar Kayseri’nin Şabanbeyzadeler namıyla bilinen ünlü bir ailesinden Şaban Hamdi Bey’in oğludur. Babasının memuriyeti sırasında bulunduğu Erzincan’ın Tepecik köyünde 1908 yılında doğdu. Behçet ismi babasının amcasının ismi olarak, Kemal’de hürriyet kahramanı Namık Kemal’e izafetle verilmiştir.
1913 senesinde Behçet Kemal, Bolu’da İmaret İlkokulu’na başlamıştır. İlk okul yıllarında bile dedesinden kendisine geçen yeteneğiyle şiir ezberlemeye ve okumaya meraklı olan Behçet Kemal’e öğretmenleri okulun bahçesinde yüksek bir yere çıkararak babasının ezberlettiği şiirleri okuttururlardı.
İlk, orta ve lise tahsilini Kayseri’de tamamlamıştır. 1925 senesinde sınavla Zonguldak Maden Mühendis mektebine girmiş ve 1929 senesinde yüksek maden mühendisi olarak birincilikle bu mektepten mezun olmuştur. Maden Tarama Enstitüsü merkez mühendisi olarak Ankara’da göreve başlamıştır.
Zonguldak’ta kaldığı yıllar yeni Türkiye’ninde atılım yıllarıdır. Zonguldak sanayisinin gelişimi dışında yeni açılan Halkevi binasının da şehre kazandırdığı eğitim, kültür ve sanat faaliyetlerini gözlemlemiş, yurt genelinde başlatılan 8000 km’lik demiryolu ağı oluşturma çalışmalarının Zonguldak ayağını bizzat izleyerek “Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan” çağrışımını, Faruk Nafiz Çamlıbel’le birlikte yazdığı 10.Yıl Marşı’nın bazı dizelerini, yaşadığı Zonguldak’tan ilham alarak kaleme almıştır.
Halkevlerinin açılışında yazdığı ve şahsen rol aldığı Çoban Piyesi ve ardından yazdığı ve oynadığı Ergenekon Piyesi dolayısıyla büyük Atatürk’ün dikkatini çekmiştir. Vatan ve Atatürk devrimleri sevgisi büyüktü. Halkevleri müfettişi olarak görevlendirilmiş, bu görev ile yurdun her tarafını dolaşmış; halk şiirleri ve halk sanatı ile yakından ilgilenmek fırsatını bulmuştur.
Öncelikle Atatürk ve milli şiir temasında tanınmış, derin yurt sevgisi olan bir insandı. Gericiliği önlemede çaba harcamış, haftalık dergiler ve günlük gazetelerde bu konularda makaleler yazmıştır. Atatürk’ün ölümü Behçet Kemal’in ruhunda derin bir acı yaratmış, memleketin ve milletin kurtulmasında Atatürk’ün başarılarının hayranı olarak, kendisini Atatürk’e ve onun devrimlerine adamasına sebep olmuştur.
..Ufkunda doğacağım, ufkunda batacağım;
Asırlarca yazsam hep seni anlatacağım.
Ben de giyersem eğer bir gün deha tacını
“İstersen çiğne” diye önüne atacağım.
Büyük Millet Meclisi’nde Erzincan milletvekili olarak 25 Ocak 1949 tarihine kadar hizmet etmiştir. Atatürk devrimlerinden ödün verildiği gerekçesiyle partisinden de milletvekilliğinden de istifa etmiştir. Daha sonra sırasıyla Robert Kolej’de öğretmenlik, 1961 Kurucu Meclis üyeliği, TRT Yönetim Kurulu Başkanlığı, Akbank Neşriyat Müd., TRT Program Uzmanlığı görevlerinde bulundu.
Eserleri
Şiir:
Erciyesten Kopan Çığ (1933)
Burada Bir Kalp Çarpıyor (1933)
Benden İçeri (bütün şiirleri, 1966)
Behçet Kemal Son Şiirleri (1970,ö.s.)
Oyunları:
Çoban (1933),
Atilla (1935),
Deniz Abdal.
Öteki yapıtları:
Halkevler (inceleme 1935),
Hasan Ali Yücel ve Eserleri (1937),
Hür Mavilikte Gezi (1947),
Dolmabahçe’den Anıtkabir’e Kadar (Gözlemler 1955),
Kur’an-ı Kerim’den İlhamlar (1966),
Atatürk Deniz’inden Damlalar (antoloji 1967),
Battal Gazi Destanı (1968),
Bugünün Diliyle Atatürk’ün Söylevleri (1969).
Yeğeni Selcan Cağlar tarafından yayına hazırlanan 4 adet eseri Destanlar (1997), Bitmez Tükenmez Anadolu (1994) Benden İçeri (1994) ve Kuran’ı Kerim’den İlhamlar (1995) Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından basılmıştır.
O İHTİLÂL BAYRAĞI
-Ankara’nın 18’inci Atatürk Gününde-
On sekiz yıl… ne zorlu, ne emsalsiz, ne çetin.
Fert halinde bir timsal azmine bir milletin:
Işık saçlı, gök gözlü, Tanrı sözlü bir timsal;
Sivas’tan Ankara’ya geldi Mustafa Kemal.
O gün Türk milletinin şahlanan hıncıydı o;
O gün mazlum Asya’nın kahhar kılıncıydı o.
Tutuşturmuş değdiği fikri hissi toprağı,
Alev saçlı, gök gözlü, o ihtilâl bayrağı;
Dolmuş boş gönüllere, kör gözlere fer olmuş;
Girdiği her savaşta en son muzaffer olmuş;
Çıkmış meydana Türk’ün en çok daraldığı gün;
Odur yenen son makûs talihini Türklüğün:
Pirene’den, Tuna’dan, Mohaç’tan, Plevne’den
Ta Sakarya’ya kadar gerisin geri giden
Müthiş, makûs bir bahtı yenebilir ancak o.
En haklı ihtilâlin en başında sancak o;
Ona ta can evinde yer vermeli insanlar.
Osmanlı anlayamaz onu, ancak Türk anlar:
Ateşinde erimek, yeniden şekle girmek,
-Ona ram olmak değil- biraz da olmak gerek;
Her haliyle örnek o Türk için erkek için;
Onu anlamış olmak ve onu sevmek için
Daralınca gönülde o azmi bulmak gerek;
Ona diz çökmek değil, ona doğrulmak gerek;
Şarklılık, Osmanlılık, gerilik bir tarafa!
Garplı kafa, Türk gönül; ak alın, olgun kafa…
İstediği hasada bu yerde rençberiz biz;
Onun “Mustafa Kemal” dediği gençleriz biz!
Ankara! Bayramını gönülden kutlarız.
Bir daha bunalırsan “o” vardır ve biz varız…
Atatürk! Burçlarında bekliyoruz biz nöbet;
Bizce birdir seninçin yaşamak, ölmek; emret!
Emret: Kanı çekilmiş damarlarla dolaşalım;
Bir an senin izinden saparsak kahrolalım…
Şubat 1938
Ülkü Özdoğan
Kaynakça:
– turkedebiyatı.org/şairler
– Türk edebiyatı Yazarlar ve Şairler(Hikmet Altınkaynak)
– Wikipedia.org
– Zonguldak Pusula Gazetesi