Yüreklerimizde yer etmiş
sevginin
bedenimizdeki çağlayanın
yeşerttiği coşkularıydı
bir arada tutan bizi.

Belki de bir ırmağın sularında yıkanan
güz yapraklarının renkleriyle
volkana dönüşen duygularımız,
sessizliğin fırtınasında
eşit uzaklıktaki
gerçekliği arayan
fikrimizin ince gülüydü.

Ufkumuzda yer etmiş
umutları hayatın
bitmeyen beklentisiyle
gezinen evrende
buluşma anındaki
sevinciydi.

Bedenimiz değil yalnızca
sevgimizdi sevişen
aynı zamanda
gizlemeye gerek duymadan,
yılların izini taşıyan
aklaşan saçları
buruşan yüzleriyle
kucaklayan hayatı

Seslenişimizdi
kör düğümleri çözen
kasvetli gecenin ardına gizlenmiş
donukluğunu eriten
umursamazlığın.
Bakışımız
kucaklayışımız birbirimizi
nefesimizdeki
ateşimizdi belki de

Sınırlara sığmayan
aklımızdı
yok eden parmaklıklarını
yabaninin.
Sarılmaya çağıran
mısrasıydı şairin
öpücüklerin sırasını beklediği
kahredici bakışlara inat.