Avucumun içine aldığım onbir yaşım
Köpekler havlıyor odalarda
hamamböcekleri kaplıyor gökyüzünü
yatağıma giren Çobanyıldızı
avare perdenin önünde Lucretius okuyoruz
Sonra ona frontal lopla motor korteksi anlatıyorum
bir deneyin ortasına giriyor beynim Lucretius ve öğrencileriyle
dört milyar yıldır varolan dünyada yüz bin yıldır dilliyiz
iki milyon yıl eşey çoğaldık
midemizde üç milyar yaşında bakteri
Lucretius okuyoruz martılar ağlıyor
Lucretius okuyoruz onbir yaşım korkuyor
Zeki nöronlarım ve sinapslarım olsun istiyorum
mizahla kendimi kendime güldürmek
Yakında geceden kurtulacağım
ölüm yanıma kar kalacak
yanımda kuş kalpli nefesim
Lucretius okuyacağım, ondan öğreneceğim
Eşey çoğalacağım haz bağımlısı olacağım
Yere basamayan ölü serçe ayağım
toprakta oynanan benim aşık kemiğim
kaval kamış derken aşık atıyorum Lucretius’la
Batı dışı edebiyatı arıyormuş bizim şair
çocukluğun anayurdunda bademle üzüm
Onbir yaşım avuç içime kusuyor