Ayfer Tunç’un yazdığı “Mağara Arkadaşları” adlı kitapta, aşk, yalnızlık, sevgi, yaşam, suç ve ölüm temaları işlenirken, insana dair pek çok duygunun anlatıldığı öyküler okuru kolayca etkisi altına almaktadır.  Yazarın dil üzerinde özenle çalışması öykülerin her bir cümlesinde hissedilirken, deneyimli bir yazarın kaleminden çıkmış bir olgunlukla okuruna taşınmaktadır.   

Kitapta yer alan öyküleri inceleyerek yazıma devam edeyim.    

“Mağara Arkadaşları” adlı öykü, Ayyıldız Apartmanı’nın hikâyesine odaklanır. Ayyaş Yazar’ın “Yedi Uyurlar” hikayesiyle yakından ilgilenip, yedi rakamıyla ilişkilendirilebilecek pek çok tesadüfü barındıran apartmana ilişkin araştırmalarından sonra gelişen olaylar, öyküye ivme kazandıran bir işlev görmektedir. Gizemli anlatıcının apartmanda yaşayanlara dair gözlemlerini okurken, “tanrı anlatıcıyı” çağrıştıran satırları okusak da zamanla “ben anlatıcının” gözünden anlatılan bir öyküyle karşı karşıya olduğumuzu anlarız. Gizemli anlatıcının apartmanda yaşayan insanların psikolojisine dair gözlemlerinin de anlatıldığı bu öykü, sürpriz bir sona doğru adım adım ilerleyecektir.

“Ses Tutsağı” adlı öyküde, şehrin balkonlarından birinde oturan bir adamın, üst katta küçük çocuğuyla birlikte yalnız yaşayan kadına dair hissettikleri anlatılmaktadır. Duyduğu her sesi kendince yorumlayan anlatıcı acaba yalnızlık psikolojisiyle mi hareket etmektedir yoksa hikâyede bilmediğimiz daha başka yönler de mi vardır? Yalnızlık, sevgi, umut ve aşk gibi kavramların sorgulandığı bu öykü, anlatıdaki atmosferi çözümlememizi sağlayan bir dil işçiliğiyle de dikkati çekmektedir.

“Cinnet Bahçesi”, kitabın en etkileyici öykülerinden biridir. Gülayşe’nin, 19 Eylül sabahı temizlik için gittiği evde yaşananlara tanık olmasıyla birlikte gelişen öykü, Müeyyet’i tanıyanların anlatımları üzerinden masumiyet, suç ve suçluluk kavramlarını sorgular. Okura başka hayatlara da ayna tutmanın imkânını veren bu öykü, Truman Capote’un “Soğukkanlılıkla” adlı romanını hatırlatan yönleriyle biraz da herkesin öyküsü gibidir. 

“Gençlik Sabah Çiyidir” adlı öykü, ölümü bekleyen yalnız ve yaşlı bir adamın, yine kendisi gibi yalnız yaşayan komşu kadınla kurduğu diyalog üzerinden gelişir. Yalnızlık, umutsuzluk ve dostluk gibi pek çok temanın işlendiği bu öyküyü okurken, bize çok uzak olduğunu düşündüğümüz yaşamların aslında ne kadar da yakınımızda olabileceğini görürüz. İki yalnız insan hayattan neler bekler? Ölüm herkesin yazgısı mıdır yoksa hayat aslında düşündüğümüzden daha karmaşık mıdır? Okuru hem rahatsız eden hem de düşünmeye sevk eden yönleriyle kitapta öne çıkan öykülerden biridir.

“Küçük Kuyu” adlı öyküde bir tatil köyünde otobüsten inen bir adamın yaşadıkları anlatılmaktadır. Deniz manzaralı otelde oda kiralayan adamın köye dair gözlemleri ve yaşadıkları ilgi çekici bir öykünün kapısını aralar. İçinde aşk, umut ve hüzün gibi kavramları sorgulayan yönüyle gelişen bu öykü, dil işçiliğiyle de okuru kolayca etkisi altına alır. Yazar, anlattığı yaşamları edebi bir dille okura taşırken, estetize ettiği yaşamları gözümüzde kolaylıkla canlandırma imkânını da vermektedir.   

“Siz ve Şakalarınız” adlı öyküde huzurevinde kalan yaşlı bir kadının, yan odada kalan 78 yaşındaki Samim Bey’e ilişkin gözlemleri anlatılmaktadır. Hayat, umut, aşk, dostluk ve yalnızlık temalarının işlendiği bu öykü; yazılmasının üzerinden otuz yıl geçmesine karşın, günümüzde de halen güncelliğini korumaktadır.   

“Alafranga İhtiyar”, detaylardaki zenginliğiyle kendi içinde roman olabilecek potansiyeli taşıyan bir öyküdür. Anlatıcı ile Ulvi Bey arasında gelişen diyalog öyküye ivme kazandıran bir işlev görmektedir. Satırları okudukça müzik sevgisiyle dolu Ulvi Bey’in yaşamını daha yakından tanıma imkânı bulurken, öyküyle bütünleşmemiz kolaylaşmaktadır.  

“Ana Renkler Grubu” adlı öykü, “Cam Göbeği” , “Gül Kurusu” ve “Limon Küfü” adlı alt başlıkları içermesinin yanı sıra, bilinen öykü formunun dışındaki özelliğiyle de dikkat çeker.

Ayfer Tunç’un kaleme aldığı “Mağara Arkadaşları” adlı öykü kitabı, üzerinde titizlikle çalışılmış bir kurgu ve dil işçiliğiyle günümüzde de halen okunmayı hak eden kitaplar arasında yer alıyor.

Hakan Kizir