Geçen sene 8 Mart Dünya Kadınlar gününde pazartesi14’te sanat alanında önemli eserler vermiş kadınlarla yaptığımız bir dizi röportajı paylaşmıştık. Bu sene pazartesi14 yazarlarının kadın öykülerinden bir video hazırladık. Farklı farklı kadınların dünyalarını öykülerimizde size yansıtmak istedik.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kadınların sosyal, kültürel ve siyasi alanlardaki kazanımlarının dünya genelinde kutlandığı bir gündür. Günümüzde, toplumsal cinsiyet eşitliği için harekete geçme çağrısını da ifade eder.
Katrine Marçal’ın ‘Adam Smith’in Yemeğini Pişiren Kimdi?’ kitabında ekonomide çok kullanılan bir terimi; her şeye dokunan, yöneten, karar veren ama ama ne görünür ne de hissedilir olan “görünmez el” kavramının ötesini sorguluyor, “görünmez el”in erişim alanı dışında bir görünmez cins var diyor. Simone de Beavoir da dünyada kadının, “ikinci cins” olarak kabul gördüğünü söylemişti. Maalesef dünyada kadın varoluşu da, emeği de “öteki”.
Günümüzde gelişmiş ülkelerde hayatın sadece “görünmez bir elle” değil “görünmez bir kalp” le de idare edildiği telaffuz edilmeye başlansa da biz daha yolun başındayız. Ailesine odun getirmek için her sabah kilometrelerce yol yürüyen on yaşındaki kız, evde iş yapan, kirli çamaşırları yıkayan, çocuk bakan kadın da yaptığı “iş” olarak kabul edilmese de ekonomiye ve hayata büyük katkı sağlıyor.
Ayrıca bir “işte” çalışan kadınların yaşadığı sorunlar var. Eğer kariyer yapacaksan iş yerine geldiğinde aileni kapıda bırakman, eve döndüğünde de yine ev kadını önlüğünü giymen gerek. Freud bile doğası icabı kadının daha iyi temizlik yaptığını iddia etmişti, bunu da kadının vajinasının kirliliğinden dolayı sürekli temizlenme ihtiyacına bağlamıştı. Kimsenin ona kadınları gerçekten tanıyor musun diye sormaması da başka bir sorun. Aslında kadının biyolojisinde ücretsiz ev işine , ya da iş yerinde düşük ücret almaya mahkûm eden bir şey yok. Mesele tamamen zihinlerde.
8 Mart’ta İstanbul’da bir çok kadın derneği; şiddet, ekonomik şiddet, eşitsizlik, cinsiyetçilikle mücadele ekseninde toplanacak ve seslerini duyurmaya çalışacak. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun talepleri şöyle sıralanıyor:
“Kadın cinayetlerini durdurmak, şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkarmak, çocuk istismarını aklatmamak, ekonomik eşitsizliğe son vermek, iş yerlerinde cinsel saldırılara, tacize son vermek, cinsiyetçiliğe, eşitsizliğe, gerici eğitime karşı Üniversite Kadın Meclisleri’yle mücadeleyi tüm kampüslere yaymak, yönetimlerde söz sahibi olmak, kadınların mücadelesini Türkiye’nin dört bir yanına yaymak.”
Öyküler yaşamın aynasıdır, biz Neyya öykücüleri de kadın sesleriyle çorbada tuzumuz olsun diyoruz. Kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlenerek her alanda erkeklerle eşit düzeyde temsil edildiği yarınlar hayal ediyoruz.
Neyya Edebiyat
Pazartesi14 