Dünya Çingeneler Günü Kutlu Olsun

1

Papusza kitap okuyor

yolda karavanlar sıra sıra uzun dallar dar geçit

ağaçlarda çentik yol gösteriyor 
yıldızlar derede ay vuruyor çocuklara yorgun
incirle nar ağaç, dalda saka bekliyor onları 
tıknaz bir adam elinde kitap 
Papusza kitaba bakınca ay aydınlatıyor 
mağarada uçan atlar ejderhalar rüzgar ıslık çalıyor
Çingeneler okumaz 
arplar telli çalgılar karavan dolusu 
Papusza bahçeden tavuk çalıyor 
tanyeri ağarırken horoz çığırtkan 
tıknaz adam tavuk karşılığı diyor
okuma öğretiyor 
arpların altında kütüphane rüzgar dallar tempoda 
meyveler neşe dolu düşüyor önüne
buğday başakta toprak gökte parlıyor 
okuma Papusza 
şeytan işi okumak kara kedi okumak 
dayak yiyor henüz on yaşında 
kadınlar derede çamaşır yıkıyor 
havada bulutlar şimşek yıldırım rüzgar hesap soruyor 
saka gizleniyor dallar çatırdıyor kadınlar kaçışıyor 
Papusza kitap okuyor 
güneş yeşile vurup nar incir parlıyor 
saka ötüyor başak güneşte kadınlar derede 
su sesinde oyun havası, güneş kurşuni 
kadınlar göbek atıyor

2

Papusza âşık oluyor

gülü seviyorum açmış güneşe bakıyor 
Pupusza 

uzakta gözleri tepeler titreşiyor 
dağda gül denizde gül gökte gül 
bulutlar hızlı rüzgarla yarışta 
güneşe yer açıyor 
derede su güneşin yeşil ışıltısı 
Papusza 
genç kız on beşinde 
bülbül ses veriyor Çingeneler güneşte 
kara gözlü kara kaşlı delikanlı 
uzakta gözleri tepeler titreşiyor 
dağda bülbül denizde bülbül gökte bülbül 
kokinalar uğur böceği 
Papusza aşık 
uzakta gözleri, tepeler titreşiyor 
dağda gül bülbül, denizde gül bülbül, 
gökte gül bülbül 

kara gözlü kara kaşlı delikanlıya aşık 
Papusza 
Arpcı’ya verdiler yaşlı başlı
yazdı şiir söyledi şarkı 
tepeler durdu güneş karanlık 
derede su ayaz kesti, bülbül sustu, gül karardı 
çocuksuz 
umutsuz

gülü seviyorum açmış güneşe bakıyor

3

kırmızı balat zamanı
 
toprakta hardal otu çalı dikenleri 
dönecek ev memleket düşü yok
göçmen kuşlar leylek havada 
incir dalda yeşil güneş karanlık kıtlık 
Hitler salladı hançeri
Zeus keyiflendi 
şimşek yerleşti göğe 
su kaynağında taş çatladı ay kırmızı kırmızı 
dereler kan kırmızı, yıldız asılı kırmızı 
hançer saplandı Papusza’nın böğrüne 
Çingeneler toprakta toprak kırmızı 
Papusza 
uzun balat “Kanlı gözyaşları” 
okudu 
söyledi 
kırmızı toprak kırmızı balatı dinledi 
hançer sahibine saplandı 
göçmen kuşlar geldi incire dala 
leylek yuvada yumurtaya durdu 
güneş parladı, dağ erdi göğe yeşillendi 
Çingeneler savaş süresinde hep partizandı 

4

Papusza şiirlerini yakıyor

uzun yolun sonu dağ yanardağ 
yazdı yazdı yazdı üç yüz şiiri 
inanmadı halkı yıldızlar uzakta gri sönük kaldı 
kitap dergi olmazdı ay görünmüyordu 
birikti birikti birikti diyalektik işledi 
patladı alevler yandı şiir saçıldı zeytinler
güvercinler sürü sürü dağıldı kaçıştı damda saklı 
Çingeneler ayakta

 uğursuz Papusza 
baykuş saçağa tünedi alevler yakıcı 
güvercinler hiçe sayıldı şiir hiçe sayıldı 

bıldırcınlar feryat etti şiir feryat etti
Tanrı Apollon yanardağa yürüdü 
yakın beni de yüzün derimi

5

Papusza Çingenelerin şairiyim

arplar yasta sessiz duvar tepemde 
Baro Şero’nun huzurundayım 
Polonyalı romanların en yüksek otoritesi 
suçum şiirlerim 

kalem saplandı göğsüme 

suçum gaco işbirliği
mahrime olduğum temiz olmadığım ilan edildi 
Arp’lar hareketlendi teller ses verdi 
cezam kesildi geri dönüşsüz grubumdan atıldım 
göğsümde kalem kırıldı teller ağladı 
şiirlerim 
akıl hastanesindeyim delirdim 
Arp’lar ayağa kalktı kişnedi 
kitaplarımın sayfaları uçuyor gökyüzünde 
şiirlerim 
tek başınayım 
kimseyi görmeden otuz dört yıl yaşadım 
Arp’lar koşuyor teller derelere yürüdü 
Şiirlerim 
adıma benzedim 
dilsiz bir taşbebek gibi atıldım 
Çingenelerin derede kalay ışıltısı 
şiirlerim 
yabancıyım 
göğsümde kalem yazıyorum 
Arp’lar seslendi büyük harflerle dağlara 
şiirlerim 
halkım için yazdım

Muhsin Başaldı

Papırus dergisi 20 sayısında yayınlanmıştır.