Rüzgar saçlarımın arasından su gibi akıp geçerken bir cümle daha geçti gözlerimin önünden.”

Boş yollarda yürüyordum. Aklımda sadece geçmiş. Düşüncelerin ağırlığı sanki üzerimde görünmez bir yük gibi. Korku bütün vücudumu sarsa da, dimdik yürüyordum boş sokaklarda. Sanki yanlışlara karşı tek bir doğru gibi…   Dimdik. Ama bir sorunum var, içimi büzüştüren tek bir soru. Neden bu kadar benciliz?

Yavaşça yürüyordum tanıdığım bu yollarda. Belki de ben farklıyım onlardan, adalet yoksunu bu dünyada. Üzgünüm hayata karşı, kırgınım bana sadece tek bir duyguyu öğrettiği için. Acıyı tanıdığım için çok üzgünüm. Herkes bencillik yapar, bazen de hayata karşı.

Merdivenlerden çıkarken binanın en tepesine gelmiştim. Tam çatının ucuna doğru ilerledim ve durdum. Manzara güzeldi.  Gülümsedim. Etrafımdaki insanları umursamadan durdum ve bekledim. Artık aklımda tek bir düşünce vardı. Üzgünüm kardeşim. Bencil olduğum için özür dilerim, seni yalnız bıraktığım için ama öcümüzü almalıydım.

Ve kendimi yavaşça geriye doğru bıraktım. Artık ruhum daha huzurluydu. Yerçekimine karşı koyamayıp yere düşerken yavaşça gözlerimi kapattım. Rüzgar saçlarımın arasından su gibi akıp geçerken bir cümle daha geçti gözlerimin önünden. “Üzgünüm kardeşim. Hayat bize karşı bencil olduğu için…”

Alara Cemre Şimşek