(1 Temmuz 1940, Hacı Bayram, Ankara – 7 Haziran 1987, İstanbul)
Şair, Yazar
“Seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı
diliyorum”
“1940’ta Ankara’da doğdum. Rahmetli babam hakimdi. Bu vesile ile çocukluğum Güneydoğu’da geçti. İlkokula Siverek’te başladım. Maraş ve Ankara’da bitirdim. Ortaokula ise Kızılcahamam’da başladım, liseyi Maraş’ta tamamladım. Aslen Maraşlıyım. Ceddimiz 300 yıl kadar önce Kafkasya’dan Maraş’a gelip yerleşmişler. Bunlar üç kardeşmiş ve içlerinden birinin adı Zarif’miş. İşte bizim aile bu Kafkasyalı Zarif’ten geliyor. Daha çok bu sebeple olacak Kafkasya’yı çok seviyorum.”
Tam adı Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’dur. Babasının görevi nedeniyle çocukluğu Silvan, Baykan, Siirt, Siverek, Kızılcahamam ve Ankara’da geçti. Orta öğrenimini 1951’de döndükleri Maraş’ta tamamladı. Yüksek tahsilini, aynı yıl girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde uzun süren bir öğrenciliğin ardından 1971’de tamamladı. Mezuniyet tezi Rainer Maria Rilke’nin “Malte Laurids Brigge’nin Notları” adındaki otobiyografik romanı hakkındaydı.
Maraş Lisesi’nde okurken “Erdem Bayazıt, Mehmet Akif İnan, Rasim Özdenören ve Alaeddin Özdenören” gibi ileride şair, hikayeci ve yazarlar çıkaracak bir arkadaş grubuna dahil oldu ve 1958 Şubat’ında birlikte “Hamle” isimli okul dergisini çıkardılar. “Genç Şairler Antolojisi”nde bir şiiri yayımlandı. “Gençlik, Maraş’ın Sesi, Demokrasiye Hizmet” gibi Maraş’ın yerel gazetelerinde öyküleri ve şiirleri basıldı. 1959 yılında aktif olarak gazetecilik yapmaya başladı. 1960 darbesinden sonra Maraş’taki bütün yerel gazeteler birleşince Zarifoğlu, “İnkılâp” adında bir gazete çıkardı.
1962’de tek sayılık “Açı” dergisini çıkardı. Aynı yıl İstanbul’da Sezai Karakoç ile tanıştı. Kendisini Cemal Süreya’ya yakın gören Zarifoğlu, Karakoç’un vasıtasıyla Necip Fazıl Kısakürek ile tanışma fırsatını buldu, devam eden görüşmeleri sonrasında hem Karakoç ile ilişkisini derinleştirdi hem de Necip Fazıl’a gönülden bağlandı.
“Abdurrahman Cem” adıyla Yeni İstiklal gazetesinde şiirleri yayımlandı. Ardından 1966 yılında Sezai Karakoç’un yayımladığı “Diriliş” dergisinde şiirleri ve “İns” adlı uzun hikayesi yayımlandı. Şiirlerinin dışında edebiyatın diğer türlerinde de eserler vermeye başlayan Zarifoğlu, “Sessizlik ve Yabancılık” adlı öykülerinin yanı sıra, Rilke’nin “Çocukluk” adlı şiirinin ve “In Briefen Erzahlt” adlı kitaptaki “Rilke Heykeltıraş Rodin’den Öğreniyor” adlı makalenin çevirilerini de dergide yayımladı. Şiirleriyle “Yeni Dergi, Soyut, Türk Dili, Papirüs” gibi dergilerde de göründü. Bütün şiirlerini bir araya getirip derleyen Zarifoğlu, bu şiirleri 1967 yılında kitap haline getirip ilk eserine “İşaret Çocukları” adını verdi.
1967’de iki aylığına Almanya’ya gitti ve Goethe Enstitüsü’nün dil kurslarına devam etti. 1969 yılından itibaren Ankara’da Nuri Pakdil’in çıkardığı “Edebiyat” dergisinde de eserleri yer almaya başladı. “Yönelişler” şiirlerinin yayımlandığı başka bir dergi oldu. “Türk Dili, Mavera, Yönelişler, Gül Çocuk”gibi dergi ve “Yeni Devir, Milli Gazete ve Zaman” gazetelerinde “Zarifoğlu, Ahmet Sağlam, Vedat Can” isimleriyle yazılar yazdı.
1972 yılında tekrar Almanya’ya gitti ve otostopla Avrupa’yı gezdi, 1972-1973 okul döneminde özel bir kolejde almanca öğretmenliği yaptı. 1973 Ekim ayı ile 1975 Nisan ayları arasında Tuzla Piyade Okulu, Sarıkamış ve 1974 harekatı dolayısıyla gönderildiği Kıbrıs’ta olmak üzere on sekiz ay yedek subay olarak askerlik görevini yaptı.
Bu arada ikinci şiir kitabı “Yedi Güzel Adam” basıldı. 1974’de öyküleri “İns” başlığında kitap olarak arkadaşları tarafından yayımlandı. Dönüşünde Ankara’da TRT Genel Müdürlüğü’ne girdi, çevirmen, raportör, araştırma görevlisi, uzman ve şef olarak çalıştı. Radyo oyunları yazdı.
1976 yılında “Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Akif İnan, Bahri Zengin ve Nazif Gürdoğan” ile beraber “Mavera” dergisini çıkarttılar ve “Akabe Yayınları”nı kurdular. Aynı yılın Ağustos ayında Necip Fazıl’ın aracılığıyla Van’da köklü bir aileye mensup olan Van müftüsü Kasım Arvasi’nin kızı Berat hanım ile evlendi. Şairin bu evlilikten üç kız (Betül, Ayşe Hicret, Arife) ve bir erkek (Ahmet) çocuğu oldu.
1977’de “Menziller” isimli üçüncü şiir kitabı, 1980’de öykü, deneme, günlük, anı türlerinden hangisine ait olduğu uzun süre tartışılan ve türünün “günlük” olarak belirlendiği “Yaşamak” adlı eseri yayınlandı. Ardı ardına çocuk kitapları “Serçekuş” “Katıraslan”, “Motorlu Kuş”,“Yürek Dede ile Padişah” “Küçük Şehzade”, Ağaçkakanlar” “Gülücük” “Ağaçokul” “Kuşların Dili” çıkartıldı.
1983 Haziran ayında İstanbul’a taşındı ve İstanbul Radyosu’nda göreve başladı. “Gül Çocuk” dergisinde “Çocuklar için yazmak, acılarımı azaltıyor.” ifadelerini kullanmıştı. Son şiirlerinden birkaçı Yedi İklim dergisinde çıktı. 1984 yılında “Yürekdede ile Padişah” eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği “Çocuk Edebiyatı” dalında “Yılın Yazarı” ödülünü kazandı. 1985 yılında “Korku ve Yakarış” isimli dördüncü şiir kitabı yayımlandı.
1985 yılında “Savaş Ritimleri” isimli romanı yayımlandı. Şairin ayrıca tamamlanmamış “Anne” isimli bir romanı da bulunmaktadır. Bu roman, “Savaş Ritimleri” romanının yenilenmiş baskısına eklenerek tek kitap halinde 1991 yılında yayımlanmıştır. Son şiir kitabı “Korku ve Yakarış” 1986 yılında yayımlandı. Ayrıca iki deneme kitabı “Bir Değirmendir Bu Dünya”(1986) ve “Zengin Hayaller Peşinde” ve bir tiyatro eseri “Sütçü İmam” (1987) yazdı.
1987 yılında yakalandığı pankreas kanserinden kurtulamayarak vefat etti. Kabri Beylerbeyi Küplüce Mezarlığındadır.
Değerli yazarımızı doğum gününde sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz.
Kaynakça :
“Cahit Zarifoğlu Üzerinde Rainer Maria Rilke Etkisi” Yüksek Lisans Tezi – Ümit Soylu
Ayşen Cumhur Özkaya
Cemal Süreya’nın kitabında onu tanıdım. Günün iktidarları tarafından ideolojik amaçlar doğrultusunda söz edildiğini görmek üzüntü verici. Detaylı çalışma için teşekkürler.
BeğenBeğen
Tebrik ederim. NEYYA Edebiyatı ve sizi tebrik ederim. Çok önemli bir görev üstlenmişsiniz.
BeğenLiked by 1 kişi
Elinize gönlünüze sağlık, çok güzel bir yazı
BeğenBeğen