(13 Şubat 1916, Söke, Aydın – 5 Eylül 1993, İzmir)

Doğumunun üzerinden yüzyılı aşkın bir süre geçen, ölüm gününde andığımız öykü ve roman yazarı Samim Kocagöz (Hasan) 1939-1960 dönemi Cumhuriyet Edebiyatı ve Çağdaş Türk Edebiyatı’nın incelendiği birçok eserde, akademik çalışmada yerini almış değerli bir yazarımızdır.

Yaşamı

Doğum yeri Söke Aydın’dır. Aile geçmişi şair Nedim zamanında dahi meşhur olan şair Osmanzade Taip Efendi’ye uzanmaktadır.  Ölümüne kadar felç olduğu süreçte de üretkenliğini sürdüren yazarın 1989’da yayımlanan “Bu da Geçti Yahu” adlı bir güncesi bulunmasına rağmen aile geçmişi hakkında yazmak istediği kitabını maalesef bitirememiş, yarım kalmıştır.

Ailesindeki beş kardeşten biri olan Samim Kocagöz İzmir Erkek Lisesinde yatılı okumuştur. Hikâye yazarı Ferzan Gürel ile şair Halil Kocagöz, kardeşleridir.
Edebiyat yolculuğu, hayran olduğu Sabahattin Ali’nin eserlerini okumakla başlar. Daha lisedeyken öyküleri yerel dergi ve gazetelerde basılır. Gençlik yıllarında romantik duygularla yazdığı “İki Dünya” adlı romanından sonra yazarlığının temel özelliklerini yansıtan ilk hikâyesi “Yarıntı” 1939’da Ses dergisinde yayımlanır. Bu yıllardan sonra da dönemin ünlü dergileri olan  Servet-i fünun, Uyanış, Ses, Yürüyüş, Hep Bu Topraktan, Vatan, Fikirler, Demokrat İzmir, Yenilikler, Yeditepe, Ataç, Sosyal Adalet, Yön, Türk Dili, Varlık, Yeni Ufuklar ve Adam’da ve Cumhuriyet gibi gazetelerde hikâyeleri yayımlanmaya devam eder. Sadri Ertem ve Sabahattin Ali çizgisinde toplumcu gerçekçi sanat anlayışını benimsemiş bir yazar olarak öne çıkmıştır. Hikaye üslubunu bulmasında Sait Faik’in de çok etkisi olmuştur.

1937 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü 1942’de bitirir. II. Dünya savaşı yılları olması nedeniyle hayran olduğu Paris’e gidemez. Öğrenimine 1942-1945 yılları arasında Lozan Üniversitesinde sanat tarihi eğitimi alarak devam eder.

Yurda geri döner, askerlik için gittiği Giresun’da bir öyküsününün halka karşı hakaret içerdiği gerekçesiyle Sivas’a sürgün edilir. Askerliği bitince evlenir. Bir süre İzmir Ticaret Okulunda edebiyat, Devlet Konservatuvarında tiyatro tarihi ve sanat tarihi dersleri verir. Daha sonraları
siyasi sebeplerle iş bulamaz duruma gelince babadan kalma tarla ile geçinmek üzere eşiyle Söke’ye döner. 1950′ lerden itibaren çiftlikte yaşarlar.

1955-1960 yıllarında Hüsamettin Bozok’un kurduğu Yeditepe Yayınlarının ortağı olur. 1963’te Türkiye İşçi Partisine girer. Yönetim ve Yürütme Kurullarında görev alır fakat artan anlaşmazlıklar yüzünden partiden ayrılır. Daha sonra sadece eserlerini yazmakla ilgilenir.

Evli ve iki çocuk babası olan Samim Kocagöz 1991 yılında eşini kaybeder. Son yıllarını İzmir’de geçirir. 5 Eylül 1993’de vefat eder. Mezarı Söke’dedir. Birçok edebiyat ödülü almış olan Samim Kocagöz adına Karşıyaka Belediyesi 2018’de ilk kez bir Edebiyat Ödülü  düzenlemiştir.

Edebi Kişiliği

Çocukluğunun ve yaşamının büyük bir bölümünün geçtiği Söke ovası ve Menderes vadisi çevresinden derlediği gözlem ve tanıklıklara dayanan köy ve kasaba gerçekliğini ilk yapıtlarında yalın bir dil ve klâsik bir anlatımla işlemiştir. Ekonomik nedenlerle değişen toplum düzenini ve dünya görüşlerini irdelemiştir. Bir yandan, pamuk tarlalarında mevsimlik işçi olarak çalışan köylülerin güç yaşama koşullarını ve yoksulluğunu anlatırken, diğer yandan tarımdaki makineleşmenin yarattığı sorunları yazma konuları arasına katar. Kırsal kesim insanının sorunlarını doğayla mücadeleleri içinde, sınıf çatışmasına dayanan toplumsal çelişkileriyle birlikte ele almıştır.

Samim Kocagöz, sadece köye ve  köy yaşamının sorunlarına değil, zaman zaman kasaba ve kent yaşamının gerçeklerine de eğildiği ve toplumsal gerçekliği daha geniş bir plânda görmeyi istediği için, Tahir Alangu’nun sözleriyle, “hikâyelerinin peşinden kolayca romana geçebilmiş”tir.

Romanlarındaki değişik konu ve kişileriyle orijinal eserler veren Samim Kocagöz’e kaleydoskopik bir sanatçı dersek pek yanılmış olmayız. Köy ve toprak sorunlarının yanısıra tarihsel perspektif ve siyasal eleştiriler içeren eserleriyle, “Yılan Hikayesi’ adlı romanındaki ropörtaj tekniğiyle okurların ilgisini çekmiştir. Kurtuluş Savaşını anlatan eserler arasında önemli bir yer tutan ve filme alınan “Kalpaklılar” (1962) romanı  ve onun devamı olan “Doludizgin” (1963) adlı romanında destansı bir dil kullanarak konuyu belgesel tekniğiyle aktarmıştır. Samim Kocagöz’ün roman ve hikâyelerinden yola çıkarak yakın tarihimiz hakkında değişik disiplinlerde özel çalışmalar yapılabilir.





Samim Kocagöz’ün hikâyeleri Almanca, Fransızca, Rusça ve Bulgarca’ya çevrilerek dergi ve antolojilerde yer almıştır. Oyunları sahnelenmiştir.

Samim Kocagöz’ün Rusça’ya ve Özbekçe’ye çevrilen önemli bir eserinin adı için M.Ö. 400’lerde yazılan antik bir eserden esinlendiğini görürüz. Sokrates’in öğrencisi olan filozof, tarihçi, asker, yazar Ksenophon’un Perslerin istilası altındaki Anadolu’yu, savaşı, savaştan dönen paralı askerleri anlattığı “Anabasis” namı diğer ‘Onbinlerin Dönüşü’ bu defa Samim Kocagöz’ün romanında II. Dünya Savaşı ve nazizmin ülkemizdeki etkisi ve tehlikelerinin anlatıldığı, konunun hukuk fakültesi öğrencilerinin  çatışan fikirleri üzerinden verildiği bir sesleniş olmuştur.


Gönlümüz hiç savaştan yana değil, hep barıştan yana. Bu nedenle konuyu yazarın “Bir Garip Kişi”adlı öyküsünün finalinde bulduğu bir kağıt parçası üzerindeki önemli liste ile bitirelim.

Tüm çocuk “Kocagözlerin” istedikleri bisiklet ve kitaplara ulaşmaları dileğiyle,
ESERLERİ

Oyun
Sayılı Günler
Islak Ekmek
Yaşlı Kız

Roman
İkinci Dünya
Bir Şehrin İki Kapısı (Nabi’nin Park Kahvesi)
Yılan Hikayesi
Onbinlerin Dönüşü
Kalpaklılar
Doludizgin( Kalpaklılar’ın II. Cildi)
Bir Karış Toprak
Bir Çift Öküz
İzmir’in İçinde
Tartışma
Mor Ötesi
Eski Toprak

Hikaye Kitapları
Telli Kavak
Sam Amca
Sığınak
Cihan Şoförü
Ahmet’in Kuzuları
Yolun Üstündeki Kaya
Yağmurdaki Kız
Alandaki Delikanlı
Gecenin Soluğu
Zar Kanat
Baskın

İnceleme
Nasreddin Hoca

Deneme
Roman ve Yazarlık Onuru

Günce
Bu da Geçti Yahu

Yazarın Aldığı Ödüller

*1950’de Yeni İstanbul gazetesi ve New York Herald Tribune gazetesinin ortak düzenlediği Dünya     Hikaye Yarışmasında “Sam Amca” öyküsüyle birincilik ödülü

*1967’de “Yağmurdaki Kız” adlı öykü kitabıyla Türk Dil Kurumu Hikaye Ödülü

*1978’de “Alandaki Delikanlı” öyküsüyle Mecidiyeköy Lions Hikaye Ödülü

*1987’de “Mor Ötesi” kitabıyla Ferid Oğuz Bayır Kültür ve Sanat Ödülü

*1989’da “Eski Topraklar” kitabıyla Orhan Kemal Roman Armağanı


Filiz BİLGE


Kaynakça
Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü
TRT Arşiv
biyografya.com