(DOĞUMU: 23 Temmuz 1925, Gelibolu – ÖLÜMÜ: 20 Ekim 2010, İstanbul)
Arif Damar, 23 Temmuz 1925 tarihinde Çanakkale’nin Gelibolu ilçesi Karainbeyli köyünde doğmuştur. Tam adı İbrahim Damar’dır. Şiirlerinde Arif Hüsnü, Arif Barikat ve Ece Ovalı imzalarını kullanmıştır. Dört yaşında babasını kaybeden Damar, ilkokulu Çanakkale’de okumuş, Edirne’de başladığı ortaokulu 1941 yılında İstanbul’daki Yenikapı Ortaokulu’nda tamamlamıştır. Bir süre İstanbul Erkek Lisesi’ne devam ettikten sonra okulu yarıda bırakarak hayata atılmıştır. 1944-1947 yılları arasında Atatürk Orman Çiftliği’nde memur olarak çalışmış, askerliğini Kayseri ve Sivas’taki sürgün alaylarında yapmıştır. 1950’de İstanbul’a taşınan şair, 1951’de Dayanılmaz adlı şiiri nedeniyle 141. maddeden tutuklanmış, iki yıllık tutukluluğun ardından delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakılmıştır.
Bu şiirden bir bölümle devam edelim:
“Karşı koymazsak eğer
tehlikededir günlük ekmeğimiz
bacamızın tütmesi tehlikededir
evimiz, aşkımız, çocuğumuz
pencerede saksı
kitap sevgisi, insan sevgisi
tehlikededir.
Gözlerini ölüm bürüdü onların
uyumak, uyanmak tehlikededir,
tehlikededir çiçek koklamak
bardakta su, ateşte yemek
bahçede güneş tehlikededir.
Tehlikededir gözbebeklerimiz
Adana’nın pamuğunu yabancılar işliyor
dokuma tezgahları tehlikededir.
İzmir’in üzümü, fındığı Giresun’un
Samsun’un tütünü tehlikededir.
Kapanıyor fabrikalar birer birer
varımız yoğumuz tehlikededir.”
Şair bu dizelerinde halkın yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekerken, siyasi mesajlar da vermektedir. İnce bir duyarlılıkla kaleme aldığı dizelerinde emperyalistlere ve egemen sınıflara karşı öfkesini ve isyanını da açıkça yansıtmaktadır.
1951 Eylül’ünden 1952 Mart’ına kadar Türkiye Komünist Partisi öncülüğünde çıkan Yeryüzü adlı kültür dergisinin yönetiminde yer almıştır. 1969’da Yeryüzü Kitabevi‘ni kurup yönetmiş, yayınevinin bastığı bir yayın “yasak” olduğu gerekçesiyle tutuklanmıştır.
‘Aşk Olsun Delikanlılara’
Edirne’de Akşam adlı ilk şiiri 1940’ta Yeni İnsanlık dergisinde “Harika Çocuk” notuyla çıkmıştır. 1940’lı yıllarda Ant dergisinde yayımladığı şiirler Nazım Hikmet’in dikkatini çekmiştir. Nazım Hikmet, Kemal Tahir’e yazdığı bir mektupta Arif Damar’ı da kastederek şunları söylemektedir: “Ant mecmuasının şairlerini pek beğeniyorum. Hele dördüncü sayısında birbirinden güzel şiirler vardı. Aşk olsun delikanlılara.”
1943-1947 yılları arasında Arif Barikat imzasıyla Ant, İnsan, Gün, Yeryüzü dergilerinde şiirleri yayımlanmıştır. İlk kitabı Günden Güne ise, 1956’da yayımlanmıştır. Kitabın girişinde şairin kendini çırak olarak tanımladığı bir sunu vardır. Bu sunudan kısa bir alıntı yapalım: “Çırak durdum yanında memleketimin/İnancımın halkımın hürriyetimin/Türküler denizler gökyüzü/Bir de Nâzım Hikmet’in.” Yaşamı boyunca Nazım Hikmet’i usta olarak gören şairin bu kitabı çıktıktan beş ay sonra toplatılmıştır. 142. maddeden yargılanmış ancak mahkemece aklanmıştır. Bu şiirler, şairin dergilerde yayımlanan şiirlerinden oluşmaktadır. Ayrıca Vietnam ile Che İçin adlı şiirleri nedeniyle de davalar açılmış, ancak her iki şiirinden de beraat etmiştir.
Yerel Temalardan Evrensel Bir Dile
Toplumcu gerçekçi şairlerimizden Arif Damar’ın şiirleri, tek seslilikten çok sesliliğe uzanır. İşçilere, devrimci önderlere, halk kahramanlarına yazdığı şiirlerin yanı sıra, eşe, arkadaşa ve sevgiliye yazılan şiirleri de vardır. İkinci Yeni şairlerinin yanında imgeye önem veren yönüyle dikkati çekmiştir. Yerel temaları kullanarak şiirler yazmaya başlamış, zamanla evrensel bir dil ve içerik yakalamıştır. Uzun soluklu şiirlerinin birçoğu okuru kolayca etkisi altına alan dize ve sözcüklerle örülüdür. Şiirlerinde umut ve yaşama sevinci her bir dizede kendini gösterirken yaşam bütün canlılığıyla hemen yanı başımızda akıp gitmektedir. Her Gün Yaşamak adlı şiirinden paylaşacağım bölüm bu duruma iyi bir örnektir:
“…
Yaşamak sadece sevmektir, inan bana.
Sevmeyenler dünyamızda yaşamıyor.
Yaşamak suda, toprakta, insanlarda görünerek;
bir zeytin ağacı gibi.
Bir zeytin ağacı gibi, ne güzel
denize yakın olacaksın,
uzayan dallarında, yapraklarında ışık
ta derinlerde köklerin.
Bir zeytin ağacı gibi, bin yıl severek
yaşamak her gün…”
Müslim Çelik, şairin şiir serüvenini şu sözleriyle dile getirmektedir: “Arif Damar, Garip, İkinci Yeni, Üstgerçekçi şiir akımlarından da tatlar alarak, süzerek bugüne geldi.”
Son yıllarında Moda’da yaşamıştır. 20 Ekim 2010 tarihinde saat 03.00’da, kaldırılmış olduğu Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Çengelköy mezarlığında son yolculuğuna uğurlanmıştır.
YAPITLARI:
ŞİİR:
– Günden Güne (1956)
– İstanbul Bulutu (1958)
– Kedi Aklı (1959)
– Saat Sekizi Geç Vurdu (1962)
– Alıcı Kuş (1966)
– Seslerin Ayak Sesleri (1975)
– Alıcı Kuşu Kardeşliğin (1976)
– Ölüm Yok ki (1980)
– Ay Ayakta Değildi (1984)
– Acı Ertelenirken (1985)
– Yoksulduk Dünyayı Sevdik (1988)
– Ay Kar Toplamaz ki (1990)
– Eski Yağmurları Dinliyorum (1995)
ROMAN:
– Yağmurlu Sokak (Melih Cevdet Anday’la, 2001).
ÖDÜLLERİ:
– İstanbul Bulutu adlı şiir kitabıyla 1958 Yeditepe Şiir Ödülü
– 1994 Salihli Dionysios Şiir Ödülü
– 1996 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü
KAYNAKLAR:
1) Arif Damar- turkedebiyati.org
2) Arif Damar 92 Yaşında- Sözcü.com.tr
3) Arif Damar: Su Akar, Zeytin Yeşil, Lenin Ölümsüz- gazeteduvar.com.tr
Hakan Kizir