Johne Donne – T.S.Eliot

John Donne (1572?-1631), “Metafizik Şiir” akımının en tanınmış temsilcisi. Prof. Mina Urgan’ın deyişiyle “İngiliz edebiyatında T. S. Eliot’tan önce anlaşılması en güç şair” olan John Donne’ın ve akımın öbür üyelerinin şiirleri, dönemin genel şiir beğenisinin dışında -ve kimi günümüz eleştirmenlerine göre üzerinde- olduğu için, yazıldıkları yıllarda yapay ve zorlama bulunmuşlar, ciddiye alınmamışlardı. Aynı yaklaşım 18. ve 19. yüzyıllarda da egemen oldu. Metafizik Şiir ve Metafizik Şairler, ancak yüzyılımızda, özellikle de Eliot’ın bu şairlerde “bir bütün olarak kendi içinde uyumlu bir duyarlık” ve “her türlü olgu, durum ve yaşam biçimini bağdaştırabilme, bir arada kavrayabilme ve değerlendirebilme yetisi” görmesinin etkisiyle önem kazandı.

Şimdi Metafizik Şiir, bu şairlerin içe dönük ve -terimin gönümüzde kullanıldığı anlamıyla- “gerçekçi” üslupları yanında, dönemin alışılmış şiir geleneklerine meydan okuyan, hiçbir konu, sözcük ya da terimin kutsal sayılmadığı, “şiirsel” olmayan özellikle bulunup kullanıldığı çarpıcı imgeleriyle yüzyılımızın modern şiirini önceleyen, haber veren bir akım olarak kabul görüyor.

Johne Donne’ın Günaydın Şiirden

Benim yüzüm senin gözünde görülüyor, seninki benim gözümde;

Yüzlerimizde ise sadık, tertemiz yürekler var.

Bu iki yarıküreden iyisi olur mu hiçbir yerde!

Baksana, ne Kuzeyi keskin, ne Batısı alçalıyor!

Karışımı eşit olmayan her şey ölmek zorunda;

Ama bizim iki aşkımız tekse eğer, ya da, sevgide

İç geri kalmazsak birbirimizden, ölemeyiz ikimiz de.

                                    Günaydın (Bozkurt 1994 s.15)

T.S: Eliot hakkında edebiyat dünyasında düşünceler

“Eliot’ın şiirleri beni çağımızın diğer  şairlerinden daha çok etkilemiştir.”

-EZRA POUND-

“Eliot’ın Çorak Ülke’sini okuyanlar, şiiri  ‘dünyada tamamen yalnız olmanın dehşetini fark etmiş’  bir halde bitirirler.”

-Virgina Woolf-

“Eliot, geleneğini, Avrupa’da, Fransız Simgecilerinde ve kendisine çok şey borçlu olduğu Jules Laforgue’da, İngiliz Elizabeth ve James Çağı oyun yazarlarında, metafiziksel şairlerde, Akdeniz’de ve Dante’de bulur. Dinsel sezgisi, kendisinin ötesinde ve üstünde bir şeye bağlanma konusundaki bilinçli kararı ve duyarlığının şaşırtıcı yoğunluğu ile düzeni eksiksiz bir eser yaratmaya yönelir. Duyan, düşünen, kendisiyle savaşan ve sanatına 

büyük bir disiplinle, neredeyse gizemli bir yoğunlukla bağlanan eşsiz bir şair örneğidir.”

-YORGO SEFERİS-

“Eliot’ın yapıtı, kendisini daha itidalli, daha şaşkın,  daha alçakgönüllü olarak görmekten şaşkına dönmüş bir  kitle karşısında her geçen yıl daha da büyük bir önem kazanmaya devam ediyor.”

IV. SUDA ÖLÜM
Fenike’li Phlebas, on beş günlük ölü,
Unuttu martıların çığlığını, ve derin deniz kabartısını
Ve kâr ve zararı.
Denizin dibinde, bir akıntı,
Kemiklerini sıyırdı fısıltılarla. Phlebas, yükselip

alçalarak
Geçti yaşlılığının ve gençliğinin duraklarından,
Anaforda dönerken.
Yahudi ol olma
Ey sen, ki çevirirsin çarkı ve bakarsın rüzgâr
yönüne,
Düşün Phlebas’ı, o da bir zamanlar yakışıklı ve

u
z
u
n
d
u
s
e
n
i
n
g
i
b

İ

Çorak Ülke / çevirmen : Yaşar Günenç

Neyya Edebiyat