Akıyoruz içinden ovanın

Beşevler’in!

hani bildiğimiz Aktaş Köyü’nün

hani Ballık’ın, Vayıs’ın eteğinde

Dikenliboğaz’ın dikenlerinin sarktığı

Uzanır asfalt yol

yaz

cıvık ve sıcak

Yılancasına

insana taşlar içinde şosesini anımsatır

Anımsarım kuyunun yanında sarı buğday ekili tarlayı

Congaz Mehmet çalar tahta kaşığı

ekmek tarhana çorbasında

uçuşan sineğin vızıltısı

güneşin vurduğu başak

tırpanın teriyle

Çocuğum henüz

üzerimde anamın dokuduğu bez fistan

oynarım kuyunun başında

Yalak

başaklar bir iki yüzüşür yüzeyinde

şekiller çizerim her biriyle

Tahterevalli oynarım

Kaldırdıkça ağaç kolu

ucunda urgana bağlı kara bir kova

salınır içine kuyunun

Bakarım kuyuya

Işığın dizeleri uçuşur suyunun içinde

bırakırım sesimi

hayalle gezinirim

dolaşırım haşhaş, pancar tarlasında

kuyu şairin kuyusu olsun isterim

Sesler gelir duyarım, anamın gözleri bende

oğlum kaçarsın içine

Bakarım kuyuya taşları yansır suya

türbeyi görürüm

Kocapınar’da çamaşır yıkayan kadınlar

ve eşek sırtında üç beş yatık

soğuk

Çan sesi duyarım uzaktan

koyunlar koşuyor, birkaç keçi önde, köpekler sakin

Çoban

Yörük Bekir kara kovayla yalağa su döker

Kuyu! ben başında sevinçli

Uzanır asfalt yol

yaz

cıvık ve sıcak

Kırık dökük beton bir holluk

Otururum bir köşesine

Kuyum

birkaç taş, çürük tahta, eşek dikenleri insan boylu

Biçerdöver tekler, atar cıvatası

Aktaş Köyü’nde

birkaç yıkık dökük ev ve camsız çerçevesiz okul

damlar kaybolmuş ot bürümüş havuz çeşme susuz

Kör kuyu! ben başında

Ferman buyurmuşlar ovaya

Bilecik-Gölpazarı Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olacak

hem de Türkiye üçüncüsü

Kör kuyu! ben başında

Ovamıza

ekeriz buğdayı, bıldırcınlar uçuşur

ekeriz günebakan çiçeğini, ay gibidir arısı içinde

İmrenirim komşuya

Kurşunlu Köylü’süne sahip çıkar kuyusuna

Akıyoruz içinden ovanın

Beşevler’in

hani bildiğimiz Aktaş Köyü’nün

hani Ballık’ın, Vayıs’ın eteğinde

Dikenliboğaz’ın, dikenlerinin sarktığı

hani Gölpazarı ovasına

Muhsin Başaldı