Gölpazarı için epey zamandır siyasilerin, yerel idarecilerin OSB (Organize Sanayi Bölgesi) kurulması yönünde isteklerinin olduğunu ve yer tespiti için (Vayıs, Dikenli Boğaz, Eski Çöplük Alanı vs.) görüşmeler yapıldığı söylentilerini duyuyorduk.
20 haziran 2020’de yapılan bir toplantının ardından Bilecik Valisi Şentürk’ün açıklamasındaki, “Bilecik’te altı OSB var, yedincisinin de kamulaştırma işlemleri devam ediyor. İnşallah Gölpazarı ilçemizde sekizincisi, özellikle gıda üzerine yoğunlaşan bir OSB kurulması noktasında gayretlerimiz var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez’in de çok büyük destekleri var, kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu işi hep birlikte sahiplenerek, insanlarımızın bulunduğu memlekette kalmalarını sağlayacak, istihdam imkanları oluşturacak önemli bir yatırım söz konusudur,” sözleri duyulunca işin gerçekliği öğrenildi.
Gölpazar’lı olan Enerji Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in, etrafı dağ ve kayalıklarla çevrili kapalı bir alan olan Gölpazarı Ovası’na, GGİOSB(Gölpazarı Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) yapılmasını desteklemesi şaşırtıcı ve düşünmemizi gerektiren bir konudur. Gıda sorunu yaşayan ülkemizde tarım alanlarına OSB yapılmamasını bizden daha iyi bileceğinden hiç şüphemiz yoktur. Gölpazarı’nda atıl alanlar mevcutken neden Beşevler’in dibine, köyü yok edercesine yapılır ve hemşerimiz bu duruma destek verir? Kaldı ki Gölpazarı büyük şehirlere yakın ve Kurşunlu Köyünde köy turizminin örneğini gördüğümüz gibi tüm köylerimiz bu duruma elverişli. Sanayiye yapılacak yatırımın sadece bir kısmı ile köy turizmi teşvik edilse, yatırım yapılsa, özendirilse Gölpazarı köyleriyle birlikte gezip görülecek şirin bir kasaba olmaz mı? Gölpazarı’nda sanayinin alternatifinin, coğrafi konum da dikkate alınırsa, köy turizmi ve tarım olduğu neden görülmez?
Aktaş Köyü Muhtarı Selami Uğural’ın 1 temmuz 2020 tarihli başvurusuna, Bilecik Valiliği İl Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü’nün cevabında, “Bilecik İli Gölpazarı İlçesi girişinin sol tarafında bulunan arazi üzerinde, Gölpazarı Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması kararı alınmıştır,” yazar. Karar alınan arazinin, köylülerin tarım yaptığı ve geçimini temin ettiği Aktaş Köyü’nün mevkiinde bulunduğu o zaman öğrenilir. Köylülerin fikri sorulmadan, yer tespitinde çağrılmadan verilen bu kararın taslağı istenildiğinde ise, “Tüm yer seçim görüşleri toplanmadığından, mevcut alanın durumu netleşmiş olup (süreç devam ettiğinden) proje örnekleri konulmamıştır.” diye gerekçe gösterilerek verilmez.
Karar, tarım yaptığı tarlalarını, ikamet ettiği Beşevler’in geleceğini yok edeceği endişesini taşıyan köy halkının tepkisine neden oldu ve mağduriyetlerini anlatabilmek için imza toplayıp, Muhtar Selami Uğural vasıtasıyla Bilecik Valiliği’ne dilekçe verildi.
22 Ağustos 2020 tarihinde CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bilecik ilinde yapılması planlanan Gölpazarı Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin tarım arazilerine etkisine ilişkin soru önergesi hazırladı. CHP’li Tüzün, ”Bilecik İli Gölpazarı ilçesi Aktaş Köyü’ne yapılması planlanan ”Gölpazarı Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” ile ilgili Bakanlık onayının çıkması, tek geçim kaynağı olan tarım arazilerini kaybetme gerçeği ile karşı karşıya getirmiştir” diye konuştu.
Ancak köylünün haklı tepkisi ve konunun meclise taşınma sürecinin sonrasında Türkiye’de olduğu gibi köyde de pandemi gerçeğiyle karşı karşıya kalındı. Hatta belirli bir dönem köy karantinaya alındı. Süreç ağır geçti ve altı kişinin ölümünün üzüntüsü yaşandı. Geçen yıl süresince bu hassas durumdan yararlanıp yaratılan “Organize Sanayi Bölgesini’ni köylü istiyor, muhtar istiyor, zaten köylü topraklarını satıyor, zengin olacaksınız, dönümüne deli para veriliyor, fırsat kaçmaz, OSB sayesinde toprağımız para edecek, zaten onlar yukardan indi, gelip bizim arazide çalışsınlar” gibi nereden, kim tarafından söylendiği açık olmayan veya fısıltı halinde yaygınlaşan yalan yanlış sözlerle “bu iş bitti, kesin OSB yapılacak” algısı oluşturulmaya çalışıldı. Bu konuda zaman zaman başarılı da olundu. Kasaba ve civar köylerin duyarlı halkı, hatta arkadaşlarımızın üzerinde dahi bu oluşturulan algı etkili oldu.
Yıllar değil yüzyıllardır Aktaş Köylüsü bu arazilerde tarımla uğraşmaktadır. Adı için Vikipedi’de: “Köy, 1487 yılından beri aynı adı taşımaktadır.” yazar. Aktaş Türbesi için de T.C. Gölpazarı Kaymakamlığı’nın yazılarında: “Şeyh Mustafa Efendi’nin mezar taşı sarıklı olup, mezar taşında 1138, diğer mezar taşlarında ise 1176 tarihleri yazılıdır.” yazar. Aktaş Köylüsü Beşevler Mahallesi kurulmaya başlamadan önce (1950) ovaya yakın Damlar Bölgesi’nde, hayvan baktıkları için dam da dedikleri evlerinde yaz boyunca kalmaktadır. Köylülerin çoğu harman zamanı ve bahçelerindeki işler bitinceye kadar oradadır.
Aktaş Köylüsü geçmiş dönemlerde yapılacak Pancar Kantarı için, başka bir dönemde ise Yüksek Okul için (daha sonra Askeriye, Açık Cezaevi şimdi ise muhtemelen boş olan alan) istimlak edilmek istenen tarlalarını itiraz etmeden, ülke yararını düşünerek gönüllü olarak vermişlerdir.
Aktaş köylüsü, “OSB’yi köylü istiyor, köylü topraklarını satıyor”diyenlere Beşevler Mahallesi’nde kimsenin OSB yapılacak alanda toprağını satmadığını, satmak isteyen olursa da köyden alacak olanların var olduğunu duyurdu.
Ayrıca bilmemiz gereken durumlar vardır: Aktaş Ovası OSB için genişletilebilir, sorunsuz düz alan olduğu için tercih edilmiştir. Köylülerden istimlak edildiği halde satışı yapılan Pancar Kantar’ı yeri (nedendir bilinmez) karar alınan OSB alanı içinde değildir. Gölpazarı Ovası, Resmi Gazete’de 12.12.2016 tarihli ve 2016/9620 sayılı kararname ile ‘Toprak Koruma Kurulu’ kararı alınan ovalar arasında olduğu halde, vasfı değiştirilmiştir. Tarihi İpek Yolu’nun bir kolunun bu bölgeden geçtiği ile ilgili akademik çalışmalar yapılmıştır.
Aktaş Köylüsü pandemi etkisini üzerinden atmaya başladığında oluşturulan algının doğru olmadığını, bilmemiz gereken durumlar olduğu gerekçelerini anlatarak, ilgililere, kasaba ve çevresindeki köy halkına duyurmaya çalıştı. Bunu Beşevler halkı, şehirde yaşayan köylülerimiz ve duyarlı arkadaşlarımızın desteği ile zaman zaman sosyal medyada şiir-öykü-türkülerle, zaman zaman saat 19.00’ da “Tarım alanlarına OSB istemiyoruz, Gölpazarı sanayi çöplüğü olmasın” heştekleriyle yaptı.
Zaman geldi, tarlalarımızın başına dikilen GGİOSB tabelasının yanına gelen Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, ayçiçek ekili tarlalarımızı gördüğünde şaşırarak,“Çorak yer dediğiniz yer burası mı?” demesi ile umutlanıldı. Muhtar ve yanındaki arkadaşlarımız konuşulanları anlatınca, yer değişikliği olabilir düşüncesi bizlerde de etkili oldu. Ancak zaman geçmesine rağmen ne OSB tabelası yerinden söküldü, ne de köylüye herhangi bir bildirimde bulunuldu. Aktaş ve komşu Kurşunlu Köylüsü katılımlarıyla, Bakanın bile onaylamadığı durum, ancak basın açıklaması ile yetkililere ve kamuoyuna duyuruldu. Basının ilgi gösterdiği ve katılımın çok olduğu eylemde “gelecek tarımda” sesi yükseldi. Artık “köylü istemiyor” algısının doğru olmadığını herkes öğrendi. Kasaba ve komşu köylüler, çevre ve doğa dernekleri, duyarlı topluluklarca haklılığımız görülmeye, desteklenmeye ve sahip çıkılmaya başlandı.
Basın açıklamasının ardından Gölpazarı Belediye Başkanı Hayri Suer, Yarın Gazetesine yaptığı açıklamasında,“OSB tarımı bitirmeyecek, daha da artıracak, buraya ağır sanayi gelmeyecek. (Gelen GGİOSB değil mi? Ufak bir kaç işletme mi?)”, “Bakın Osmaneli’deki OSB, Bozüyük’te kurulan OSB, Sakarya’da kurulan OSB hep tarım arazisine kuruldu (gıda sıkıntısının çekildiği ülkemizde tarım arazilerine OSB kurulmasını savunmak nasıl bir duygu, neden acaba?)”diyerek, ayrıca Beşevler’den köylülerle de görüştüğünü belirterek, OSB övgüleri düzmektedir. Anlaşırız demektedir. İlginçtir ki, köylünün geçim temin ettiği tarlaları elinden alınacak, köyün geleceği belirsizliğe gömülecek ve anlaşırız denilecektir.
Gölpazarı Belediye Başkanı Hayri Suer’in, aşağıdaki uzmanlık kariyeri olan kişilerin makalelerini okuyup, değerlendirmelerini salık veririz. Eğer anlaşılacaksa Aktaş Ovası’na OSB yapılma çılgınlığından vazgeçilmeli ve köylünün haklı mücadelesine destek verilmelidir. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri tarımı kalkındırır mı? Başlıklı makalesinde, Prof. Dr. Tayfun Özkaya:
“…Tarıma dayalı ihtisas sanayi organize bölgeleri, çevre, hayvan sağlığı ve halk sağlığı açısından çok ciddi sorunlar doğuracak ve küçük çiftçiliğin ortadan kalkmasına katkıda bulunacaktır. Bu konuda çalışan uzmanları; agroekolojik, çoklu ürünlü, insan ve hayvan sağlığına, ekolojiye duyarlı, çiftçi ve tüketici haklarına dayalı tarım sistemlerine eğilmelerini öneririz. Halkımız da rahat olsun. Bu projelere karşı çıkmak tutuculuk değildir. Tam tersidir,” demektedir.
“Çevre Düzeni Planı üzerine görüşlerimiz” başlıklı makalede, eski Tema Vakfı İl Temsilcisi Ferruh Erdoğan: “…Gölpazarı Ovası’nda organize sanayi kurulacaksa drenaj bozuk, verimde düşük ve diğer sorunlar olan beşinci sınıf topraklar seçilmelidir. Bu topraklara hiçbir tesis izni verilmemesi çok önemlidir. Gelecek kuşaklarının teminatıdır yazık etmeyelim.”
20 Ekim 2021 tarihinde NEYYA (Nukhet Eren Yaratıcı Yazarlık Atölyesi) olarak Aktaş Köyü’nün haklı mücadelesine “Tarım alanlarına OSB istemiyoruz” diyerek destek verildi. Aktaş ve Kurşunlu Köyü’nden katılımın olduğu şiir etkinliği düzenlendi ve mücadelemize verilen destek taçlandırıldı. Amaç OSB yapılan Aktaş Ovası’na dikkat çekmek ve duyarlılığı artırmaktı.
Bilecik Valiliği, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne verilen dilekçelerimize rağmen, Aktaş Ovası hakkında kararın alındığı “Koruma Kurulu Kararı” metni ve alınan başka bir kararın olup olmadığı bilgisi, ( Çevre etki değerlendirme ÇED gibi) bilgi edinme hakkı çerçevesinde köylüye hâlâ verilmedi.
Aktaş ve köy turizmi yapılan komşu Kurşunlu köylüleri “Gölpazarı Çevre Koruma Derneği”ni kurdu. Tüzel kişilikle yetkililere ve kamuoyuna mücadelemiz daha detaylı anlatılıp, duyurulabilecek.
Tarım alanlarına OSB kurulmasını istemiyoruz.
Gölpazarı sanayi bölgesi olmasın.
Muhsin Başaldı
Pazartesi 14 ün Bilecik Gölpazarı gezisine ilişkin izlenimleri.
Tarımı yok etmeden huzurlu yaşam mümkün
BeğenBeğen