Ben Bılgamış, zorba
İçimde Enkidu yarı hayvan, iyi.
Enkidu ben, yarı insan kötü
İçimde Gılgamış, iyi.
Kavşaklı Uruk’un kralıydım ben
İlk hakkı kullanmaktan mutlu gerdeğin
Şefkatim merhametsizliğimi yenmiş
Zulmumdu şefkatimde gizlenmiş olan.
Tanrı ben, içimde tanrıça, bilge
Tanrıça ben, bilgeleşmiş tanrı içimde.
Suyun üstünde yarı balıktım ben yarı tanrı
Yarı buğday yedi veren, toprağın altında.
Güneşe giden yolu bendim açan
Ağıllarımızı koruyan, pişmiş tuğladan temel atan
Cennettim cehennemle oynaşan
Cehennemdim cenneti büyüten.
Çürüyen bedeniydi dostumun beni şaşırtan
Ea’nın emriyle cehennemden dışarı sızan
Görmüştü Enkidu, dostum, çocuğu olmayan kadını
Kırık bir çömlek gibi hiç kimsenin hoşlanmadığı
Hayatımdı ölüme kafa tutan
Ölümümdü hayatı anlayan.
Bilincim sıyrılmıştı bilinçsizliğimden
Bilgilerimdi cehaletimi gizlemiş olan.
Erildim dişiliğimle bütünleşmiş
Dişiydim erilliğimi kucaklayan.
Zaman’ım uzamın içinde
Sonsuzluğumdu rüyamı süsleyen.
İçim dışımda gizlenmişti, surlarla çevrili
Dışım içimdeydi yaşamla örülü.
Korkum gizliydi cesaretimde
Aklımdı yarışan cesaretimle
Tablettim ben kilden, üzerinde yazılarım çividen
Noktayım tabletin üstünde parmaklarımla gezinen.
Işıktım, karanlıkları aydınlatan
Karanlığın içinde ışığı barındıran.
Güçtüm ben, güçsüzlüğümde gizli
İştar’a kafa tutan
Güçsüzlüğümdü gücümde dizili olan.
Nefrettim, sevgi dolu
İçimdeki sevgiydi, nefret dolu olan.
HAMİT ERGÜVEN