-1-
Okyanus bakışlı
rüzgar kanatlıydınız
dünyayı yüreklerine sığdıran.
Zordu Haziran’da ölmek
kucaklayan olsa da ölümleri
öyle mahzun öyle garip
durduramaz fidanlara kıyanları
bükse de boynunu.
Temmuz’du sonra Ağustos oldu
yürekleri dağlatan
Sıcaklığı yazın
akan hüznü hayatın.
“Yaşamı Kucaklamak”
öykünün adı
Bulutsuz bir gecenin
kayan yıldızından örülmüş.
-2-
Halat değil boynunuzda bu kez
ama vurulan siz.
Nefessiz bırakılan, toprakta kaybedilen,
sürüklene sürüklene öldürülen Hypatia,
yakılan katledilen Bruno’ydunuz Sivas’ta.
Parmaklıkların arkasında çürüsün istenen
Sokrates’tiniz yeter ki kararmasın diyen.
Parçalanan bombalarla
kaldırımda ölümünü seyretmeye ananın
mahkum edilendiniz
-3-
Toprak doymadığını fısıldıyor
genç bedenlere masum masum
Ateşti, taştı, darağacıydı
Tomsondu, tanktı zamanı ezip geçen
Akrep oldu, panzer oldu, dron oldu
gaz bombası oldu hayatı yok eden.
-4-
Hava nemli ağaç kokuyor
kuşlara yuva olmuş
balta girmemiş henüz
dal kopmamış
alev karartmamış toprağı.
-5-
Çadırdan yükselen türkülerdiniz
kucaklaşan çiçeğiyle böceğiyle
buğdayıyla pamuğuyla
Umut dolu sevda dolu
çıplak ayaklarıyla yeri göğü inleten
yarin yanağından gayrı diyerek
yarının taşlarını döşeyen
-6-
Piyanonun tuşları sarmış
sarmalamış karanfil kokulu alanı
Adagioydu durmaksızın çaldığınız
kulaklarımızı çınlatan.
Uçuşan kelebeklerdiniz
siper eden göğüslerini
metal kanatlılara.
-7-
Havayı sırılsıklam sarmış
Soma’da kömür kokusu
İlla da annemin kokusu
saran şefkate boğan
sevgilinin kokusu ardından
yürek atan
Zemheri değildi bu kez uzayan
vahşetin yok edilesi zulmüdür duyulan.
Hayat donanmış sıcaklığıyla
alın terinin
havada Spartaküs’ün saldığı korku.
-8-
Bizim hayatımız
bizim şarkımız sana ne
Eteğim kısa, saçım uzun
bedenim benim diyen
Neredesin aşkım diye sorandınız.
Dayanışmanın güzeli
dansın allı morlu dudaklarıydınız
buluşan sokak ortasında
zalime inat.
Bereketli toprakların
biberi domatesi
yeşil soğanıydınız
sofralarımızdaki
tarla kuşlarının cıvıltısında.
Yirmibirinci asırda hele
Boyun eğmek yakışır mı
diyen baladsınız
Temmuzu yaralayan
HAMİT ERGÜVEN