Ben hep giderim, dönmeyi bilmediğimden değil
Dönmek bana iyi gelmediğinden giderim
Benim hesabım zayıf, birler hanesi, ben’ler hanesi bilmem
Biz’ler hanesine gider bir ağaç alır orman olmaya giderim
Kalbimde uyuyup aklımda uyanmak iyi gelir bana
Tabirsiz bir rüya alır, kendimi heceleyeceğim sabahlara giderim
Bunu benden beklemezdim, bunu kalbimden hiç beklemezdim
Bir ömür kaç kalbe gittim, kaç kalpten geldim
Mir-i kalp diye kaç âşık çaldı beni, bereketi kaçmasın diye saymam
Sayarsa parmaklarım sayar ama kalbime dahi söylemez
Ben saymayı bilmeyen bir çocuğum, sadece pim sayısı bilirim
Kötü yola düştüğüm on beş yaşımdan beri biliyorum
Evden sokaklara kaçıp devrime gitmek bana iyi geliyor
Tüm yazıları silip alnıma yazılamaya çıkmak
Öd tıkanmış çanların sus payını sorgu-sual eylemek bana iyi
Bir dağın son sözlerini duyup, geçmişim serinlesin diye suya giderim
Okumak için okulu bırakan geçmişi kandilli bu çocuk
Cebire şiddete orantısız güce aldırmadan
Eskilerin uçarmiting dedikleri korsan mitinglere gider
Korku alır cesaret verir, Canlar halk için çalıyor gailesiyle
Hep sapa yollardan giderim ama bir türlü kendine çıkamam
Maniler, semailer söyleyip naralar atarak
Yangın söndürmeye koşan tulumbacılara nazire
Ajitatör olup sözcüklerle yangın çıkarmaya giderim
Âşık ara suya giderim, sönmemek için
Hiç üşenmem, teoriden pratiğe tepetaklak düşerim ben
Cevaplardan sorulara düşer ama illaki düşerim
Sayfanın üstünden en altına dip nota düşerim
Devrim kızmasın diye düştüklerimi
Düşlerim dahil kimseye söylemem
Her sabah kendime ve size düşerim.
Sizden kendime, kendimden size
Cazhavliyle düşerim
Sabahın göründe
Körler Ülkesi Kalkedon’da
Düşmüş bulundum size
Kaldım mı?
Gitmiş bulundum ben’den
Kalmış bulundum siz’de
Kendinize gidince unutmayın
Beni sizde, sizi bende unutmayın