Sahile, kıyıya iniyorum, denizi görüyorum.
O da görüyor beni.
Milyarlarca yıllık görkemiyle
köpüklü dalgalarını seriyor ayaklarımın önüne ve aynasını tutuşturuyor elime.
O aynada çok uzak geçmişten gelen bir yol;
Yürüdüğüm, küçücük bir hücre olmaktan insan olmaya büyüdüğüm.
Şimdi önüme yaydığı beyaz köpüklü dantel neşemdir, coşkumdur,
Üzerime sıçrattığı su damlacıkları- tuzlu gözyaşlarım- Homurtusunda çalkalanıyor bütün şiirlerim, sözcüklerim.
Yaşam yorgunluğuyla içimde bir burukluk,
kırgın, sırtımı dönüyorum denize,
Ama o beni teselli edercesine omzuma dokunuyor,
Sonra biz kol kola, gidiyoruz çooook uzak geleceğe.
Deniz, ruhumun çılgın kardeşi
Deniz,
ruhumun çılgın kardeşi;
kıyıda mırıldandığı şiir
kalemimin kağıda çiziktirdiği…
Koparsam yüreğimi, fırlatıp sularına atsam,
günbatımı dersin de seyre çıkarsın.
Neler söyler bu dalga, bu kıyı, bu çalkantılı ten,
Anlamazsın.