Zennelerin dansı bitti, hamama kurulmuş ferforje stantların üzerine striptiz kulübünün erkekleri dizilmeye başladı.
Selin Gezmen evleniyordu. Dillere destan bekarlığa veda partisi için Koko’ya “Hiç yaşanmamış bir gece olmasını istiyorum, benim tatmadığım lezzette olsun” dedi ve Koko hiç duraksamadan “hamam” dedi.
Cemiyete almak istemedikleri dahil herkese davetiye gönderildi. Sıradan bir gece olmayacaktı. Bölümlere ayrılmış hamamın içinde bazı kurnalara sıcak sular akarken bazılarına özel bir kokteyl dolmaktaydı. Eğlencenin hayal sınırlarını zorlaması, gece hayatının bilinmeyen deneyimlerinin burada yaşanması ve kişiye özel etkinlikler düzenlenmesi için Koko talimat vermişti.
Kurnaların içine dolan karışımların taslara doldurup göğüslerinin arasından akıtan kadınlara, deri kıyafetli erkekler eşlik ediyordu. Hayatında hiç hamama gitmeyen, alkolün etkisinin kendisine neler katacağını bilmeyen sonradan görmesinden en köklüsüne tüm kadınların toplandığı bu hamamda aynı renk, aynı büyüklükte peştamalları kullanan saçları ıslak, makyajsız, tüm çıplaklığı ile birbirinden farkı kalmayan kadınların bazıları diğerlerinden daha çok eğleniyordu.
Eğlenceler için tasarlanan yapının içinde ayrı ayrı hamamlar bulunmaktaydı. Tepesinde yüzlerce tümseklerin bulunduğu bu mekânın bir odasından uzun ince bir ses yükseliyor, klarnetin acı çığlığı tavandaki camları titretiyor o odaya dolan kadınların göbeklerinde oluşan titreşimin oluşturduğu terler apış aralarına ilerliyorken, gözleri kapalı, karşısındaki onlarca yarı çıplak kadından kendini soyutlamış adamın kalbinden çıkıp dudaklarının içine yerleşen nefesle az sonra bu geceye ateş gibi düşecek haberin ilk sinyalleri gelmeye başladı.
Nağmelerin aşkı sevdasına kapılmış, inceden gözlerinden akan yaşı tere karıştırmış, bir hamam taşının üstüne serilen kalçasının altından gelen sıcaklığın vehmine kapılmış, omuzları geniş, yüzü kemikli, antik bir kentin içine saklanmış iri bir heykeli andıran kadının heybetli omzuna; incecik kollarına sonradan takılmış gibi duran ellerinin narin parmak uçlarıyla dokunan bir genç adam, geceye düşecek bombanın haberini getirmişti.
Gizliden fısıldadı.
“Damadın sevgilisi burada, birazdan hamile olduğunu açıklayacak.”
“Doğru olduğunu nereden bileceğim?”
“Meryem Hanım gönderdi beni.”
“Seni ilk kez görüyorum, nasıl ispatlayacaksın bunu?
Koko’nun eline bir kâğıt sıkıştıran delikanlı kalçalarını kıvırarak ilerledi. Bir kenara çöktü. Bedeni katlanan bir sandalyeyi andırıyordu. Delikanlının verdiği kâğıdı okuyan Koko, Meryem’in şifreli mesajını almıştı. Her organizasyon için farklı bir acil durum parolaları vardı.
Delikanlının yanına iki yardımcısını verip dışarı yollayan Koko, düğünde olmasını beklediği aksiyonu bu geceye taşıyan aksiliği bir an önce çözmek için kolları sıvamıştı.
Koko, eğlence dünyasının kraliçesiydi. Küçük bir ilçenin gelinlikçisiyken büyüdükçe irileşen bedeni, aklına sığmayan fikirleri ve acımasızlığıyla kendini geliştirdi. Otuzlu yaşlarında zengin bir ailenin kızına diktiği gelinlikle ünlenerek, oradan fotoğrafçılığa, sonrasında düğün salonlarına derken tüm merdivenleri tırmandı ve bu alemin bir numarası oldu.
Koko’nun kapısını çaldığın andan itibaren iliğin kemiğinle ona teslim oluyordun. Ün sahibi olmasını sağlayan gelinliğin sahibi “Coco Chanel halt etmiş” dediğinden beri Fehime olan adı Koko’ya dönüşmüştü.
Gelenekselleşmiş düğün, nişan, kına gecesi, isteme töreni, sünnet düğünü, baby shower, diş çıkarma, bekarlığa veda partisi, mezuniyet partileri ve hatta son zamanlarda içtenlikten kendini sıyırarak şova dönen mevlit törenlerine kadar sosyetenin tüm işleri Koko’dan geçiyordu.
Koko, bir eğlenceye başlamadan önce ona gelen kişinin tüm çevresini, özel zevklerini araştırır, olabilecek aksilikleri hesaplar, zarar verecek kişileri önceden alaşağı ederdi. Selin’i çocukluğundan beri tanıyordu, buna rağmen tüm olasılıkları hesapladı. Damadın tüm hayatını elden geçirdi. Gelmiş geçmiş tüm sevgilileri, göz süzdükleri, çiçek yolladıkları, aldattıkları ve terk edildiklerine dair geniş bir listesi vardı. Damadımız son gecesi için bir striptiz kulübü istemişti fakat evlilik aşamasında olan bu adamın bir striptiz kulübünü dolduracak kadar sevgilisi vardı. Para avcısından, sakin sessiz kendi halinde olanına kadar kadınların her türlü duygusuna girmişti. Kendi halinde olan bu hamile kadını hangi ara nerede kandırdığını bulamamıştı Koko. Bu narin kızın hamile olduğunu, düğünü basacağını haber almıştı ama kına gecesine beklenmiyordu.
Koko, tüm organizasyon şirketlerine birer eleman yerleştirir orada olan bitenden haberdar olurdu. Cemiyetin içinde popülerliği bitmeye yüz tutan kişiler ona olan biteni ispiyonlar, orada hak ettiklerini düşündükleri itibarı yeniden kazanma çabasına girerlerdi. Kiminle çalıştığını anlamazdınız. En iyi sandığınız kişi köstebek çıkabilirdi.
Şark eğlencesinin tavan yaptığı hamam odalarının birinde, dudak içine yerleştirilen otu kullanan bir kadının naraları yükseldi. Kaçak sigaraların, boğma rakıların sahnede olduğu oda, üç beş kişilik halayların boy gösterdiği köy düğünü havasına girmişken, eline silahı kapan heyecanlı, buruşuk derisinin her yanı ütülenmemiş bir perdeyi andıran, gözlerinin açık ya da kapalı olduğunu çözemediğimiz bir kadının tetiğe basmasıyla havaya fışkıran konfetiler o odanın tüm rüyasını sona erdirdi.
Bir başka odadan seksenlerin chery chery lady şarkısı yükseliyordu. Peştamalların üzerine takılan kalın deri kemerler, o yılların balon eteklerine çevrilen ikinci peştamallar ve Nuri Alço gazozu mermer oturakların kenarlarında boy gösterdi.
Bir başka odada woodo ayini yükselirken, bir diğerinde şaman ayinine katılıp ayahuasca içip üçüncü gözünü açanlar, diğer tarafta kenar bir mahalle düğün salonuna bürünmüş bir oda, bir diğerinde caz müzikleri yükselen başka bir oda…
Koko, dünyayı ayağınıza getiren eğlence meleği, ortada, her yeri kontrol edebileceği göbek taşına uzanmış, ufak ufak sıcak suların arasında gevşemeye çalışıyorken, yanında kimselerin tanımadığı altı ürkek kadınla içeriye giren yardımcısı Ece’yi gördü. Küçük bir parmak hareketi, hafif bir göz kırpmasıyla dünyayı ele geçirecek kadar kuvvetli olan bu kadın için eğlence vakti gelmişti.
Striptiz kulübünün yakışıklı, kaslı, her kadına iç geçirtecek erkekleri için kurulmuş ferforjenin üst katlarına doğru ilerleyen hamile eski sevgili, gözyaşları içinde küçük adımlarla her nefesinde bir göz yaşı damlasını gökdelenlerden aşağı gönderir gibi kafasını eğip onları izliyordu. Derin nefes alıp tüm cesaretini topladıktan sonra elindeki mikrofonla “Selin Gezmen” diye haykırdı.
Bir anda tüm odalarda sesler kesilmiş, kafası dünyalar arasında gidip gelen kadınlar kendilerine gelmiş, içkilerle kadınları yıkayan kaslı erkekler ara vermiş, sıcaktan mayışmış diğerleri soğuk sularla kendini ayıltmıştı. Tüm hasetlerin dört gözle bekledikleri eğlencenin baltalanma zamanı gelmişti. Koko hariç herkes buraya Selin Gezmen’in mutsuzluğunu görmeye gelmişti. Kıskançlıkları tavan yapan insanların kurtarıcısı çanı çalmıştı.
Gözler ürkek kadının yüzüne çevrildi. “Müstakbel eşiniz Harun’la iki yıldır ilişkim var ve dört aylık hamileyim.” Her yeri cık cık sesleri, aaa diye uzayan şaşkınlık nidaları, şerefsiz yakıştırmaları, kadına karşı yağdırılan hakaretler ve ardında için için sevinen kadınların gizli gülüşleri kapladı.
Ferforje balkonda bir genç kız belirdi. “Harun Bey, benimle zorla birlikte oldu,” dedi. Ardından mikrofonu alan başka bir kadın “benim ondan çocuğum var,” diyerek avucundaki fotoğrafları savurdu. Birbirinin ardı sıra aldatma hikayelerini anlatan yedi kadının ardından Koko, basamakları titreterek ağır adımlarla balkona doğru ilerledi. Selin’in bakışları donmuş, dili tutulmuş, tüm vücudu zangır zangır titriyor, Harun için kötü sözler mırıldanıyor, anlık ataklarla o ferforjenin üstüne çıkıp tüm kadınları parçalamak istiyordu. İlk şokun ardından vahşi bir hayvana dönüşen Selin’in sakinleşmesini sağlayan şarkının sözleri hamamın içinde yükselmeye başladı.
“Palavra palavra palavra
– Dinle beni
Palavra palavra palavra
– Yalvarırım
Palavra palavra palavra
– Yemin ederim
Palavra palavra”
Bir anda patlayan konfetilere, şampanya şişelerinin sesleri eşlik etti. Ortalık yangın yerinden yeniden eğlencelinin şaşaalı haline geri döndü.
Gözleri yerinden fırlamış kadınların gözlerinin içindeki feri sönmeye başlamış, kıs kıs gülenlerin içine küçük bir yangın yerleşmiş, cık cıklar yerini ne oluyor sorusuna bırakmışken mikrofonu alan Koko, tüm heybetiyle haykırdı. “Selin Gezmen Fun Kulübüne teşekkürler. Bunlar tüm evlilik hayatında karşılaşacağın ve seni alt etmeye çalışan kadınların bahaneleri olacak. İtibar etmemeyi bu geceden öğrenmeni istedim. Sana hayran bu kadınların verdiği bu destek için teşekkür ederiz.” Alkışlar, bravolar yükselirken kimsenin içine düşen kurdun canlı hali kalmamıştı. Yalandan gözyaşlarına boğulan o kadınlar ne kadar güzel bir oyunculuk çıkarmıştı. Sırasıyla bu kadınların oyunculuklarına puanlar verildi. En yüksek puan ilk çıkan kadına verildi. Bence bu performansını değerlendirmeli diyen dişleri bembeyaz, şuh kahkahaları ortalığı inleten kadınların sayısı oldukça fazlaydı.
Zeynep Pınarbaşı