Genellikle şiirleri, gizem ve makambr (1) tarzındaki öyküleri ile tanınan Amerikalı yazar, şair, editör ve edebiyat eleştirmeni Edgar Allan Poe (1809-1849), dedektiflik hikayelerinin de öncülerinden sayılır. Poe’nun Auguste Dupin karakteri, gözlem ve akıl yürütme yöntemi ile gizemleri çözmeye Doyle’un ünlü dedektifi Sherlock Holmes’ten yaklaşık elli yıl, Christie’nin Hercule Poirot’sundan neredeyse yüzyıl önce başlamış.

Holmes ve Poirot gibi Dupin’in de görevi dedektiflik değildir, ama detayları gören, kişilerin ruhunu okuyabilen keskin gözlem yeteneğini zekasıyla birleştirip doğru sonuçlara ulaşır, sıradan insana (ve tabi ki polis dedektifine) gizem gibi görünen tuhaf olayları mantıklı bir açıklamayla art arda sıralar, okuyucuyu da, bir türlü işin içinden çıkamamış polisi de ve en nihayetinde yakalanmayacağından emin olan suçluyu da şaşırtarak olayı çözer, gönül rahatlığıyla piposunu yakıp karanlık odasında kapısına gelecek yeni bir vakayı beklemeye başlar. Tıpkı Sherlock Holmes hikayelerinin, Holmes’ün ev arkadaşı ve en yakın dostu Dr.Watson tarafından anlatılması gibi, Auguste Dupin’in üzerinde çalıştığı vakalar da kim olduğunu kitapta yer alan üç öyküde de öğrenemediğimiz ev arkadaşı ve yakın dostu tarafından anlatılır. Tüm bu benzerliklerden yola çıkarak sadece bu kitaptaki üç öyküde yer alan Poe’nun Auguste Dupin karakterinin elliden fazla öyküde yer alan Sherlock Holmes’ü yaratırken Doyle için bir çıkış noktası olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Doyle’un kendi sözleri de dedektif hikayelerinin temelini Poe’nun attığını doğruluyor.
“Poe onlara hayat veren nefesi üfleyene kadar dedektif hikayeleri neredeydi?” (2)
Çoğu okur gibi ben de Poe ile 1845 yılında basılmış olan ünlü ‘Kuzgun’ şiiri ile tanışmıştım.
“Geldin bir kere nasılsa, cehennemlerden mi yoksa?
Ey kutsal yaratık” dedim, “uğursuz kuş ya da şeytan!
Bu çorak ülkede teksin, yine de çıkıyor sesin,
Korkuların hortladığı evimde, n’olur anlatsan
Acılarımın ilâcı oralarda mı, anlatsan…”
Dedi Kuzgun: “Hiçbir zaman.”

Muhteşem gotik atmosferiyle bu şiir çoğu okur gibi beni de çok etkilemişti. Poe’nun, şiiri yayımladıktan bir yıl sonra yayımladığı ve ‘Kuzgun’ şiirinden yola çıkarak iyi bir yazarın nasıl yazması gerektiği konusundaki teorisini ve yöntemlerini anlattığı ‘Philosophy of Composition/Kompozisyonun Felsefesi’ isimli makalesinden daha da çok etkilenmiştim. Poe makalesinde, şiirdeki kuzgun, Pallas(3) büstü, rüzgarlı hava, tekrarlanan ‘Nevermore/Hiçbir zaman’ ifadesi vbg.. pek çok unsuru nasıl mantıklı bir şekilde seçtiğini, yaratmak istediği atmosferi yaratmak üzere nasıl hesaplamalar yaptığını detaylı bir şekilde anlatmış. Poe, iyi bir şiir yazmak için sanatsal sezgi ya da ilham değil metodik ve analitik bir çalışma gerektiğine olan inancını dile getirmiş bu makalede. (4) Şimdi, 1841-42 yıllarında yayımladığı bu üç dedektiflik öyküsündeki Dupin karakterinin mantıklı düşünme, analiz etme, akıl yürütme özelliklerine bakınca metodik ve analitik yöntem Poe için sadece metne değil hayata bakış açısı mı diye düşünmeden edemedim.

Amerikan ve dünya edebiyatının ilklerine imza atan önemli bir edebiyatçı olan Poe, kısa yaşamını yoksulluk, hastalıklar, ölümlerle geçirmiş. 1949 yılındaki kendi ölümü ise yaşamı boyunca üzerinde çalıştığı analitik metotlarla tam bir ironi oluşturacak şekilde hala gizemini koruyor. 27 Eylül 1849’da Poe, Richmond, Virginia’dan New York’taki evine gitmek üzere yola çıkar. Kendisinden bir daha haber alınamayan yazar, 3 Ekim 1849’da Baltimore’da (Nevermore?) üzerinde kendisine ait olmadığı düşünülen yıpranmış kıyafetlerle ve kendisinden geçmiş bir halde bulunur. Hemen hastaneye kaldırılan yazar dört gün sonra, 7 Ekim 1849’da nasıl bu hale geldiğini anlatamadan hayatını kaybeder. Ölümünden önceki gece sürekli “Reynolds” ismini sayıkladığı söylenen Poe’nun tedavisini yapan doktorun anlattıklarına göre kendisine geldiği nadir anlardan birinde Poe’ya yakında arkadaşları ile tekrar birlikte olabileceğini söylendiğinde Poe şöyle cevap verir; “Arkadaşımın yapacağı en iyi şey bir silahla beynimi patlatmak olur.” Yine doktorunun söylediğine göre son sözleri “Tanrım, zavallı ruhuma yardım et.” olur. Ölümü ile ilgili teoriler intihar, cinayet, kolera, kuduz, tüberküloz, alkol gibi pek çok olasılığı barındırıyor Poe’nun. Tam Dupin’lik bir vaka değil mi?
Ayşegül Ayman
- Makabr (macabre), ölümle ilgili korkutucu semboller kullanılan anlatım türüne verilen addır. Klişe örnekleri, gotik atmosfer, mezar taşı, yarasa vbg. olarak sayılabilir.
- Kat Eschner, Without Edgar Allan Poe, We Wouldn’t Have Sherlock Holmes: C. Auguste Dupin, Poe’s main character, was the first genius detective. Smithsonian Magazine, www.smithsonianmag.com, 20.04.2017, web:11.11.2022
- “Pallas”, Yunan bilgelik tanrıçası Pallas Athena’yı ifade eder. Kuzgunun üzerine tünediği Pallas büstü, akıl sağlığını, bilgeliği ve bilimi temsil eder. Kuzgun, Athena’nın bu heykeline tünediğinde, konuşmacının rasyonelliğinin kuzgunun mesajı tarafından nasıl tehdit edildiğini görsel olarak temsil eder.
- The Philosophy of Composition, Wikipedia, 14.3.2022, web:11.11.2022