çılgın bir nehir gibi sözcükler akınca yürekten

bir delta oluşmalı dilin ucunda

duygular taşıp durulmazken önünde

sözcükleri akort etmeli delta

verimlidir dilin ucu

alüvyonuna bereket

grinin tonlarıyla

konuk edilirken her sözcük yatağında

süzmek gerekir tek tek imbikten

aceleci karakterleriyle kıpır kıpır

telaşla dökülmek isterlerken ağızdan

bırak bizi der de başka bir şey demezken

değerlimsiniz ta yürekten gelir yolunuz deyip

her bir sözcük dokuz yüz yirmi beş ayar gümüş olsa da

küllerinden doğan sükut

som altına bulanarak kalkmalı ayağa