Sevilay saatine bakar, “İnanamıyorum, beş saattir başımı kaldırmamışım işten” der. Mutfak masasının üzerine yaptığı cupcakeleri dizer. Bir eser yaratmışçasına sevinir. İşlerinin yoğunluğundan şikâyet etse bile kendi işinin patronu olmak ve yaptıklarıyla her gün Twitter’da, Facebook’da, Instagram’da beğeniler almak çok hoşuna gitmektedir. Ara sıra ünlü şarkıcı ve dizi oyuncularından da sipariş alınca artık ‘medyatik Sevilay’ olmuştur. Arkadaşlarının gözünde itibarı yüksek, fenomen bir pastacıdır o. Doğum günü, baby shower gibi tüm özel gün kutlamalarının aranılan internet adresidir.

Bir de her şey zamanında yetişebilse…

Biraz dinlenmek için salona geçmesini fırsat bilen Daisy özenle hazırladığı cupcakeleri midesine indirince soluğu veterinerde alır Sevilay. Kusturmak için verilen kömür solüsyona direnemeyince Daisy üzgün ama Sevilay memnun eve dönerler.

Köpeği hallettiğine göre siparişlerine geri dönebileceğini düşünür ancak vakit çok ilerlemiştir. Yetişmesine imkân yoktur. Müşterisine ne diyeceğini düşünür. Ona köpeğinin siparişini yediğini söylemesi daha büyük bir açmaz olabilir. Gözünün önünde tweetler canlanır.

“Sevilay köpeğini zehirliyor mu?” adsız tweet, ya da “Cupcakelerde köpek tüyü var!”

İkisi de korkunçtur. Duygusal ve makul bir sebep bulmalıdır. Aklına uzun zamandır görmediği babaannesi gelir. Babaannesinin hasta olduğunu öğrendiğini ve tek akrabası olarak gitmesi gerektiğini söyler.

“Biliyorsun şekercim, babaannem eski çiftlik evinde tek başına yaşıyor. Belki yemek yapamamıştır kendisine. Bir tas çorba götüreceğim giderken. Yalnız gecikebilirim senin siparişine” der.

Müşteri bu gecikmeyi anlayışla karşılar. Sevilay derin bir oh çeker. Günü kurtarmıştır. Yine de babaannesini aramayı ihmal etmez. Telefonda hatırını sorar. İyi olduğunu öğrenir. Saat sekiz olmuştur. Çok yorulduğunu fark eder. Erken yatar erken kalkarım der. Köpeğine bakar, Daisy çoktan minderinde kıvrılmıştır.

Gece on ikide evinin kapısı sertçe vurulur. Korkuyla “Kim o?” diye sorar. Kapıdaki polistir. “Bizimle acil emniyete geliyorsunuz” der.

Hızlıca giyinir Sevilay, bir kot, bir bluz, bir de uzun şal atar üstüne. Polis arabasının mavi ışığında tüm apartman pencerededir artık.

İki polis eşliğinde sirenlerle biner arabaya. Aklında hâlâ sabaha yetiştireceği siparişi vardır. Acaba müşterisi yalan söylediğini anlayıp onu ihbar mı etmiştir? Aklına başka bir şey gelmez.

Yalnız durumun daha karmaşık olduğunu emniyet sorgusunda anlar.

“Babaannenize ne zaman gittiniz? En son siz aramışsınız. Toplam üç dakika beş saniyelik bir konuşmanız olmuş. Ne konuştunuz?”

Gözleri bir şüpheliyi arar gibi Sevilay’ın üzerindedir. Sevilay nedenini sorunca bir cinayet vakası soruşturması yaptıklarını ve maktulün Sevilay’ın babaannesi olduğunu aktarır.

Sevilay duyduklarına inanamaz. Daha birkaç saat önce “iyiyim” diyen sesi kulaklarındadır. Babaannesini düşünür sonra. Ona küçük bir kızken hamur açmayı öğreten kişidir. Üstelik ünlü kakaolu kremasının tarifini torunundan başka kimseye vermeyerek Sevilay’a hayatında bir kapı açmıştır.

Bunun bir rüya olmasını diler. Ertesi gün erkenden cupcakelerini yapmaya başlayacak, akşama varmadan bitirecektir.

Ancak her şey suçüstüdür. Polis çoktan telefonunu incelemeye almış, müşterisine bir tas çorba götürüyorum tweeti kayıtlara geçmiştir. Zira öldürüldüğünde babaannesinin masasında bir tas çorba vardır.

Sevilay “Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık” diye düşünür. Doğruyu söylerse kariyeri zarar görecektir. Pastacılık güvene dayanır, yalanı affetmez. Diğer taraftan bir cinayet şüphelisidir artık.

Geceyi emniyette geçirir. Bir ara odada yalnız kalınca hızlıca masanın üstündeki dosyalara göz atar. Babaannesinin evinden toplanan deliller arasında birkaç adet cupcake olduğu yazmaktadır.

Bu kadar da olmaz der içinden. Sanki birisi onun adına hareket ediyor gibidir. Bir yol ayrımındadır şimdi. Ya katili bulup kendine ‘kahraman pastacı’ sıfatıyla yeni bir ünvan ekleyecek ve tabii ki sosyal medyada hak ettiği yeri fazlasıyla bulacak, ya da yalan söylediğini itiraf edip evine dönecek ki buna en çok tüm vakitlerini artık ona ayıracağı Daisy sevinecektir. Diğer yandan katil bulunamazsa ilk şüpheli olarak cezaevini boylaması an meselesidir.

Sevilay geri dönemeyeceğine karar verir. Babaannesi için çok üzgündür ve ona bir vefa borcu vardır. Ne pahasına olursa olsun katili bulmalı ve borcunu ödemelidir.

Sabahın ilk ışıklarıyla serbest bırakılır.

Doğruca babaannesinin evine gider. Polis kapıları mühürlemiştir ama kilerin kapısını da bilemez ya. Sevilay kolayca içeri girer.

Masanın altına düşmüş bir cupcake görür, hemen alır, cebine koyar. Hızlıca çıkıp evine döner, Daisy’ye yemeğini verir. Siparişlerine de kaldığı yerden devam eder. İş aksamamalıdır.

Babaannesinin evindeki cupcakeler ona katilin kendi gibi bir pastacı olduğunu düşündürür. Belki babaannesi ona gizli formülün tarifini vermiştir. Ama hayır, cupcakelerin tadı hiç de güzel değildir.

Aklına yakın oturan komşusu Rezzan gelir. “Kabiliyet düşmanı” der içinden. Altı ay önce açtığı pastaneyi Hansel ve Gretel’in cadısının şekerden evine benzettiği tweeti Rezzan’ı çileden çıkarmıştır. Ancak bu cadı, bir oldubittiyle babaannesinin çiftlik evine Sevilay’la gitmeyi başarmıştır. “Beni geçerken caddede bırakır mısın?” ile başlayıp, babaannesinin evine kadar arabadan inmemiştir.

Şüpheleri iyice artar Sevilay’ın, telefon açar, “Hayırlı olsuna geliyorum,” der.

Daisy’ye döner; “Hadi bakalım Ajan D operasyona hazır mısın?” Daisy patisini kaldırır.

Rezzan’ı oldukça gergin bulur. İçeriye göz attığında tezgâhta cupcakeler görür. İcraata geçmenin zamanı diye düşünür. Daisy’nin yanına gider, yavaşça:

“Bak Daisy, şimdi içeri giriyorsun ve masanın üzerindeki cupcakelerden bir kaç adet kapıp kaçıyorsun” der. Daisy sevinçle başını sallar.

“Ama sakın yemiyorsun Daisy, onları bana teslim edeceksin. Unutma yemek yok!”

Bir dakika sonra komşusu çığlık içinde, Daisy önde, Sevilay arkada mekânı terk ederler.

Bir önceki günden dersini almıştır Ajan D. Cupcakeleri Sevilay’ın kucağına bırakır. Sevilay emindir artık, katil komşusudur. Cupcakeler babaannesinin evindekiyle aynıdır.

Sıra gözlükleri takmaya gelmiştir. Birlikte girerler Emniyetten içeri. Polisin masasına cupcakeleri bırakırken;

“İşte delillerim” der Sevilay, “Babaannemin evinde bulduğunuz cupcakeler. Yerini biliyorum.”

Bir saat sonra komşusuna baskın yapılmış ve cupcakelere el konulmuştur. İlk sorguda itiraf ettiğini öğrenir komşusunun. Suçu Sevilay’ın üzerine atmak için attığı tweetleri takip etmiştir.

Zavallı babaannesi tarifi saklamak uğruna farklı tarifler vermiş ve bu yüzden öldürülmüştür.

Bir gün sonra tüm sosyal medya Sevilay ve Daisy’nin kahramanlıklarıyla çalkalanır. Sevilay’ın takipçileri on misline çıkmıştır. Üstelik Daisy de bir hesap sahibidir artık.

‘Kahraman labrador’, ‘Ajan D’ hashtagleri Google’ı meşgul etmektedir.

Alev Ramiz