(1898-1943)                                                           

Gazeteci, edebiyat öğretmeni, Kütahya milletvekili gibi farklı “şapkalara” sahip yazarımız  Sadri ERTEM ile tanışmam, onun Çıkrıklar Durunca romanını okuyarak başladı. Gerçekten çok etkilendiğim 1931 tarihinde yayınlanan bu romanı okumadıysanız, bu coğrafyada yaşayan  bir edebiyat sever olarak eksik kalırsınız.

Bir imparatorluğun çöküşüne, yeni bir Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden Ertem, sosyalist düşünceyi benimsemiş bir yazarımızdır. Sanatın toplumsal bir ürün olduğu görüşünü savunan Ertem; “Sanat ve Sosyal Mesele” adlı yazısında “Sanat balık gibidir, toplumsal suyun içinde yaşar, toplumsal olmayan ne bir düşünce, ne bir dize vardır,” der. (1)

Hikâye ve makaleleri -çalıştığı gazetelerin dışında- Genç Yolcular (1917), Güneş, Resimli Ay, Servet-i Fünûn, Yedigün, Varlık, Resimli Gazete, Son Dakika gibi gazete ve dergilerde yayımlanır. Çıkrıklar Durunca (1931) adlı romanıyla ün kazanır.

1870’li yılların sonlarında  Anadolu’nun keçi yününden tiftik üretilen bir köyünde geçen roman, üretilen tiftiklerin dünya ölçeğindeki kalitesiyle bölgede yaşayan insanların dinamik bir ekonomik üretim-satış döngüsünü sürdürürken nasıl ithal kumaşa bağımlı hale getirildiğini anlatıyor. Bu arada yoksulluk ve haksızlığa karşı verilen mücadelede bölge halkının başından geçenler eski günlerin geri getirilmesini sağlayamıyor. Aynı dönemde endüstrileşen dünyanın kalleş bir darbesini yiyen küçük Anadolu kasabasının tarumar edilişinin ibret verici ve yürek yıkan hikayesinin anlatıldığı “Çıkrıklar Durunca” romanı, yazarın en önemli yapıtlarından biri.

Çocuklu­ğu Anadolu’nun çeşitli yerlerinde geçer. Büyükbabası Hasbî Dede, Mevlevî şairlerindendir ve Kütahya’nın Emet bucağındandır. Bir süre Üsküdar Askerî Rüştiyesi’nde öğrenim görür. Üsküdar Sultanisi (1914), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü (1920) mezunu olan yazarımızın edebî mahiyetteki ilk yazıları İstanbul’da Genç Yolcular dergisinde çıkar (1917). Gazeteciliğe Millî Mücadele yıllarında Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde başlayan Sadri ERTEM (1919-20, yazı işleri müdürü) Cumhuriyet’in ilanından sonra Son Telgraf gazetesinin başyazarlığını yapar (1924-25). Gazetesi rejime muhalefet suçundan kapatılır, kendisi de İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanır. Beraat ettikten sonra İstanbul’da çeşitli okullarda öğretmenlik yapar. Birinci Dünya Savaşı’na yedek subay olarak katılan Sadri Ertem’in  savaş hatıraları Faniler Arasında başlığı ile Ocak 1919’da Ümit dergisinde yayımlanır. Vakit gazetesinde günlük fıkralar yazarken güçlü bir öykücü grubun öncülüğünü de yapar (1930-31). Basın Yayın Genel Müdür Yardımcısı iken Kütahya milletvekili seçilir (1939). Gazi Eğitim Enstitüsü’nde Felsefe Tarihi ve Sosyoloji dersleri verir. 1943 yılında Ankara’da kalp yetmezliğinden hayatını kaybeder.

Değerli yazarımızı ölümünün 77. yılında saygı ile anıyoruz.

(1) Kaybolan Adam (Adnan Özyalçıner, Önsöz), Sadri Ertem, Evrensel Basım Yayın, İst, 2015

ESERLERİ:

HİKÂYE: Silindir Şapka Giyen Köylü (1933), Bacayı İndir Bacayı Kaldır (1933), Korku (1934), Bay Virgül (1935), Bir Şehrin Ruhu (1938).

ROMAN: Çıkrıklar Durunca (1931), Bir Varmış Bir Yokmuş (1933), Düşkünler (1935), Yol Arkadaşları (1945), Step.

İNCELEME: Hibe (1934), Modern Avrupa İktisat Tarihi (1934), Politika Felsefesi (1935), Türk İnkılabının Karakteri (1939), Avrupa’nın İskeleti (1940), Propaganda I, II (1941-42).

GEZİ: Bir Vagon Penceresinden (1934), Ankara-Bükreş (1937).

DENEME: Fikir ve Sanat (1930).

Işık DEMİRTAŞ